Gezi Parkı olaylarının başında güvenlik güçlerinin yanlış müdahalesi ve bunun yol açtığı yaygın tepkiler ve gerginlik çeşitli biçimlerde devam ediyor. Başlangıçta haklı talepleri içeren gösteri ne yazık ki, daha sonra çığırından çıktı ve yer yer şiddet içeren eylemlere dönüştü.
İdare mahkemesinin Gezi Parkı’na ilişkin uygulamayı durduran kararının ve hükümetin buna uyma taahhüdünün ardından olayların yatışması beklenirken, karşılıklı hatalar nedeniyle ne yazık ki olaylar devam etmekte ve yeni can kayıplarına yol açmaktadır.
Son olarak Parlamento’dan geçirilen torba yasasına eklenen bir madde ile TMMOB işlevsiz hale getirilmek isteniyor. Bunda TMMOB’nin, çeşitli mimari projelerde düzgün bir kentleşmeyi gözeten, tarihi ve doğal çevreyi koruyucu, bu nedenle de bazen iktidarların uygulamalarına ters düşen tavır ve kararlarının etkili olduğuna kuşku yoktur. Kurumun Gezi Parkı’na ilişkin tutumunun da hükümeti rahatsız ettiği anlaşılıyor.
HAK-PAR olarak TMMOB’nin mühendislik ve mimarlık alanında kentlerin, tarihi dokunun ve doğal çevrenin korunması yönündeki çabalarını değerli buluyor, yanlış proje ve uygulamalara karşı bir sigorta olarak görüyoruz. Bu nedenle onun yetki ve işlevini ortadan kaldırmaya yönelik son yasal adımı yanlış buluyor, hükümeti, giderek kaygı verici bir duruma yol açan toplumsal kutuplaşmaya yol açıcı girişimlerden uzak durmaya ve sivil duyarlılığa kulak vermeye çağırıyoruz.
Alaeddin Aras
HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı