Kürdistan Cumhuriyeti dünyadaki bütün Kürdistanlıların gururudur
22. 01. 1946 yılında Kürdistan’ın doğu parçasındaki Mahabad kentinin Çarçıra Meydanında Qazî Mihemed ve arkadaşlarının öncülüğünde Kürdistan Cumhuriyeti ilan edildi ve Qazî Mihemed ilk Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Yaklaşık 11 ay ayakta kalabilen Kürdistan Cumhuriyeti, komşu ve büyük devletlerin desteğiyle 17.12.1946 yılında İran devleti tarafından yıkıldı.
Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed ve devrimin önderlerinden olan 15 arkadaşı 31 Mart 1947 yılında İran devleti tarafından Çarçıra Meydanında idam edildiler.
Kürdistan tarihinde önemli bir yer tutan Kürdistan Cumhuriyeti, dünyadaki bütün Kürdistanlıların gururudur.
İkinci Dünya Savaşı sürecinde Kürdistan’ın doğu parçasında oluşan devlet boşluğundan yararlanan Kürtler, Kürdistan Cumhuriyetini ilan etmişlerdi. Kürdistan’ın doğu parçasının üçte ikisi Kürdistan Cumhuriyetinin hâkimiyetindeydi. Ama diğer şehirlerdeki aşiret reisleri, din adamları, kanaat önderleri, aydın ve siyaset adamları da cumhuriyetin ilanı sırasında katılım göstermişlerdi. Bundan dolayıdır ki, Kürdistan Cumhuriyeti sadece Mahabad ve birkaç şehrin devleti değil, bütün Doğu Kürdistanlıların devletiydi. Kürdistan Cumhuriyetinin yöneticileri de kendilerini Doğu Kürdistan’daki bütün halkın yöneticileri olarak görüyorlardı.
Fakat maalesef Azerbaycan ve Kürdistan arasındaki sınır ve coğrafik problemler ve en önemlisi de uluslararası siyasi ve çıkar çelişkileri ve özellikle de Sovyetler Birliği ve ABD ile İngiltere arasındaki problemler, Kürdistan Cumhuriyetinin tarihi sınırlarına kavuşması önünde ciddi engel teşkil ediyorlardı.
Kürdistan Cumhuriyetinin ilan edildiği gün Doğu Kürdistanlıların yanı sıra Kuzey, Güney ve Güneybatı Kürdistan’dan da aşiret reisleri, din adamları, kanaat önderleri, aydın ve siyaset adamları Çarçıra Meydanında hazır bulunmuşlardı. Ağrı isyanın önderlerinden olan İhsan Nuri Paşa, İran devletinin çıkarmış olduğu engelden dolayı katılamamıştır.
Kürdistan’ın güney parçasından Mele Mustafa Barzanî büyük bir pêşmerge gücüyle Kürdistan Cumhuriyetinin pêşmerge kuvvetlerine katılmışlardı.
Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed, cumhuriyetin ilanı merasimindeki konuşmasında şöyle diyor; “En büyük amacım oydu ki, ölmeden dört parçaya böldürülen milletimin birliğini göreyim.” Qazî Mihemed’in konuşması ve diğer parçalardaki katılım gösteriyor ki, hem cumhuriyetin yönetim kadrosu hem de diğer parçalardan gelen temsilciler büyük bir sevinç, inanç ve ulusal refleksle hareket edip, Kürdistan Cumhuriyetini sahiplenmişlerdi.
Kürdistan Cumhuriyeti, sadece Kürtlerin değildi, O Kürdistan’da yaşayan bütün etnik, dini ve farklı kesimlerin cumhuriyetiydi. Öyle ki her kesimden temsilciler Çarçıra Meydanında hazır bulunmuşlardı.
Kürdistan Cumhuriyeti, kendisini “Özerk Cumhuriyet” olarak tanıtıyordu, ama bir yandan da federe veya bağımsız bir devletin zeminini oluşturmaya hazırlanıyordu. Her ne kadar Sovyetler Birliğinin temsilcileri Kürdistan Cumhuriyetini Azerbaycan Cumhuriyetinin bir parçası olarak tasarladıysalar da Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed ve arkadaşları bunu kabul etmediler ve ayrı bir cumhuriyet olarak ilan ettiler. Onların bu tutumu ve pêşmerge kuvvetlerinin örgütlenme biçimi, ulusal kurum ve kuruluşların kurulması gösteriyor ki, Qazî Mihemed ve arkadaşlarının asıl amacı devletleşmenin zeminini hazırlamaktı.
Yönetim biçimi “Cumhuriyet” olarak ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti, Kürtlerin ilk devletiydi. Bütün vatandaşlar için demokratik ve hukuki bir sistem kurulmuştu. Devlet ve toplumsal işlerin yürütülmesi için bir yerel meclis kurulmuştu. Devletin temsilcileri yerel halktan seçilmişti. Toplumun bütün kesimlerinin haklarının korunması ve güvence altına alınması için yasa ve kanunlar yapıldı. Kürdistan bayrağı, ulusal marş (Ey Reqîb) ve diğer ukusal değer ve semboller Kürdistan Cumhuriyetinin değerleri olarak kabul edildi. Kürd dili resmi ve eğitim dili olarak kabul edildi.
Kürdistan Cumhuriyeti, Ortadoğu’daki sömürgeci ve diktatör devletlere karşın demokratik ve özgürlükçü bir anlayışla örnek olabilecek adımlar attı. Belki de en büyük talihsizliği devletleşme deneyiminin olmaması ve yönetsel ve idari konusunda yeterli kadroya sahip değildi.
Aynı zamanda ulusal bir ordunun kurulması için harcadıkları çaba ve emek, toplumsal gerçeklik, aşiretler arası problemler, çevre ülkelerin gizli ve açık müdahaleleri ve diğer iç ve dış etkenlerle baş edemediler.
Kürdistan Cumhuriyetinin o gün attığı tohumlar, bugün Kürdistan’ın güneyinde “Kürdistan Federe Bölgesi” olarak yeşermiştir.
Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed, vasiyetnamesinin bir bölümünde şöyle diyor;
“Kürdistan bayrağına sahip çıkın.
Kürd Halkının ve Kürdistan’ın varlığı, devletleşme ve özgürlüğü savunmak siyasetinizin temeli olsun.
Birbirinize düşmanlık yapmayın.
Düşmanlarınıza kanmayın.
Birlik, ittifak, dayanışma, yardımlaşma ve işbirliğini elden bırakmayın.
Kürdistan’ın özgürlük mücadelesinde şehit düşen, bu kutsal yolda emek sarf eden bütün kardeşlerinize saygı gösterin.
Bilinmelidir ki, günü geldiğinde şuan yargılandığım bu yapının tepesinde Kürdistan bayrağı dalgalanacaktır.”
Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed tarafından o gün Mele Mustafa Barzani’ye teslim edilen Kürdistan bayrağı, bugün Kürdistan Federe Bölgesi Parlamentosunun damında dalgalanmaktadır.
Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed’in o günkü çağrısı, bugün dünyaya dağılan 50 milyon kürdün temsilcisi durumunda olanlar için halen geçerliliğini koruyor; “Çalışın, öğrenin, okuyun, mücadele edin, halkınızın arasında olun, halkınızla olun, gençleri, kadınları ve toplumun bütün katmanlarını örgütleyin. Ulusal ve kitlesel örgüt ve parti kurun. Düşünce, dava ve programınızı halkınıza kabul ettirin” diyor.
Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed’in vasiyetini yerine getirmek, kürdüm diyen herkesin asli görevi olmalı. Çünkü dört parçanın özgürlük mücadelesinde yolumuzu aydınlatan bir manifestodur o.
Bu vasiyetnameye uygun davranırsak, bilmeliyiz ki, Şêx Seîd, Xalid Begê Cibrî, Îhsan Nûrî Paşa, Seyîd Riza, Qazî Mihemed, Mele Mistifa Barzanî ve bütün Kürdistan şehitlerinin ruhu şad olacaktır.
Kürdistan Cumhuriyetinin 77. Kuruluş yıldönümünde başta Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed olmak üzere, kuruluşunda emeği geçen bütün kahramanları ve Kürdistan’ın özgürlük mücadelesinde canını veren bütün şehitlerimizi saygı ve hürmetle anıyoruz. 22.01.2023
HAK-PAR (Hak ve Özgürlükler partisi)
PAK (Kurdistan Özgürlük Partisi)
KDP (Kurd Demokrat Parti)
KDP-BAKUR(Kürdistan Demokrat Parti-Bakur)
PSK (Kürdistan Sosyalist Partisi)
TDK-TEVGER(Kürdistan Demokratik Hareketi)
+10
Gefällt mir
Kommentieren
Teilen