Anadilde eğitim hakkının tanınmasını savunuyor ve talep ediyoruz.

Türkiye’de 20 milyonu aşkın öğrenci, 1 milyon 200 bin öğretmen, 74 bin okulda eğitim ve öğretim yılına başladı.

Ancak çok uluslu çok kültürlü Türkiye’de idari yapıda olduğu gibi eğitimde de tekçi zihniyet devam ediyor.

Türkiye milyonlarca Kürde anadilinde eğitim hakkını tanımıyor; Herkesi Türk sayarak, Türkçe eğitime zorunlu tutuyor. Bu şekilde tüm vatandaşların eğitim hakkının karşılandığını iddia ediyor.

3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve ardından 2 Mart 1926’da kabul edilen, “Maarif Teşkilatı Hakkında Kanunu’’ ile başlayan Eğitim öğretim politikası ile Kürt nüfusunun asimile edilmesi hedeflenmişti.

O günden bugüne yaklaşık 100 yıl geçse de Kürtlerin meşru haklarını gasp etme ve asimilasyon ile eritme politikası değişmedi.

Yaklaşık 30 milyon nüfusa sahip Kürtler için tek bir okul dahi yok. Kürt çocukları temel insan haklarından olan ‘anadilinde eğitim’ almaktan hala yoksun.

Yeni sivil anayasa için harekete geçen iktidar, partileri de muhalefet de, Kürtlerin ana dillerinde eğitim yapma haklarının tanınması ile ilgili tek bir söylemleri, politikaları yok; ‘tek dil” sloganıyla yüz yıllık asimilasyon politikasına devam etmek konusunda hem fikirler.

Dün de bugün de Kürt halkının ortak taleplerinden biri anadilde eğitim hakkının tanımasıdır.

Biz HAK-PAR olarak Anadilde eğitim hakkının tanınmasını, Kürtçenin de Türkçenin yanı sıra resmi dil olmasını savunuyor ve talep ediyoruz.

11. 09. 2024