HAK-PAR bağımsız aydınlarla buluştu
‘HAK-PAR Seçimlerde milli adrestir.’
Hak ve Özgürlükler Partisi HAK-PAR tarafından organize edilen ‘2023 seçimleri ve Kürtler’ başlıklı toplantı 25 Mart 2023 tarihinde Diyarbakır’da Divan Otel’de yapıldı. Toplantıya davet edilen çok sayıda aydın ve akademisyen katıldı.
Genel Başkan yardımcısı Mahsun Çelebi’nin katılımcıları selamlaması ve Divan üyelerini göreve davet etmesiyle başlayan toplantı Ali Öncü, Semra Arcan ve Ayten Özmen’den oluşan divan tarafından yönetildi.
Toplantıda Düzgün KAPLAN, Ali ÖNCÜ, İbrahim GÜÇLÜ, Mustafa ÖZER, Ömer ÖZMEN, Osman KARAVİL, Mehmet Celal BAYKARA, Vedat KOÇAK, Aziz YAĞAN, Hatip ÖZER, Reşit KARAKAYA, Sabahattin KORKMAZ, Can GÜLŞENOĞLU, Vera KOYİ, Refik KARAKOÇ, Sevgi ÇELİK, Semra ARÇAN birer konuşma yaptı.
Konuşmacılar Türkiye’de 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Kürtlerin tutumu, mevcut Kürt karşıtı kutuplaşma ve HAK-PAR’ın Kürt milli taleplerini merkezine alan seçim stratejisi hakkındaki görüş ve düşüncelerini dile getirdiler. HAK-PAR’ın izlemesi gereken strateji hakkında önerilerini sundular. HAK-PAR’ın teşkilatlanmasını tamamlayarak seçimlere katılma hakkını elde etmesinin önemli olduğuna dikkat çekilen konuşmalarda, Seçim sürecinde Kürtlerin öne çıkan taleplerini çalışmalarının merkezine alan HAK-PAR’ın desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Divan başkanı Ali Öncü’nün açış konuşmasının ardından, toplantının ilk konuşmasını HAK-PAR Genel başkanı Düzgün Kaplan yaptı.
Katılımcıları selamlayan Kaplan; ‘Osmanlı devletinin çözülme sürecinde de Kürtler kendi milli hedeflerini gerçekleştirmek yerine enerjilerini Padişahçılarla -İttihat Terakkiciler arasındaki iktidar kavgasında taraf olarak tükettiler. Ve hüsrana uğradılar. Türkiye devletinin kuruluşundan bu yana da aynı kısır döngü içinde oldular.
Kürtler; Padişahçılar mı, Kemalistler mi iktidara gelsin? İnönü mü Menderes mi? Demirel mi Ecevit mi? Hep Türklerin iç iktidar çekişmelerinde enerjilerini tükettiler. Şimdi de aynı kısır döngü içine hapsedilmek istenmektedir. Kürt karşıtlığında yarışan Millet ittifakı mı, Cumhur ittifakı mı?
Bu kısır döngüden çıkılmalıdır. HAK-PAR Kürtlerin enerjilerini kendileri için kullanması gerektiğine vurgu yapıyor. Kürtler, Kürt karşıtı bloklara payanda olmak yerine, kendi ulusal taleplerini merkeze alan bir siyaset yürütmelidir.’ diyerek başladığı konuşmasını, şu sözlerle sürdürdü;
‘HAK–PAR, ülkesi parçalanmış, dili, kültürü yasaklanarak ağır asimilasyon politikalarıyla; katliamlara, soykırımlara maruz bırakılmış bir halkın yürüttüğü özgürlük mücadelesinin küçük bir parçasıdır. Bu mücadelenin en az 200 yıllık bir geçmişi var. HAK-PAR bu mücadele mirasının bugünün, bu konjonktürün ortaya çıkardığı bir uzantısıdır.
Biliyoruz ki ülkemizin ve halkımızın özgürlüğünü sağlamak için kat edilecek daha çok uzun bir yol var.
Başarı için;
sabırla, adım adım,
ustaca ve mutlaka hep birlikte bir inşa sürecine ihtiyaç var.
Biliyoruz ki;
Eğer bir millet kendi evlatları eliyle, kendi kendisini yönetmezse, çocuklarının cesetleriyle Zilan deresi kan akar.
Çocukları;
Zehirli gazlarla Dersimin mağaralarında can çekişir. Kimyasal gazlarla Halepçe’de kırılır
Roboski de bombalarla parçalanan evlatlarının bedenini katırlarla taşır.
Ya da çocuklarının cansız bedenini tıpkı Aylan Bebek gibi sahillerde toplar!.
Eğer bir millet kendi evlatları eliyle, kendi kendisini yönetmezse çocuklarının kemiklerini kucağında bir çuval içinde taşır.
Biz HAK-PAR olarak milletimizin kendi evlatları eliyle, kendi kendisini yönetmesinin ne anlama geldiğini biliyoruz. Hiçbir şeyin özgürlükten daha değerli olmadığını düşünüyoruz.
Bu amaçla legal demokratik alanda mücadele ediyor ve desteğinizi talep ediyoruz.
Halkımızın haklı ve meşru taleplerini elde etmek sadece düşünmekle olmaz,
Müzikle, resimle, şiirle, tiyatroyla, sanatla, dil alanında çalışmakla da olmaz.
Sadece dernekle, vakıfla, sivil toplum örgütleriyle, akademik çalışmalarla da olmaz,
Kitapla, dergiyle, gazeteyle, radyoyla, TV ile de olmaz!
Diplomasiyle de olmaz.
Legal Partiyle, teşkilatlanmayla, oyla da olmaz!
Ancak bütün bunların, ulusal demokratik bir bilinçle ortak hedefe yöneltilmesi ile OLUR!
Yıllarca ilegaliteye itilen Kürt hareketi bulduğu her fırsatta legal alanda da var olmak, bu alanı da özgürlük mücadelesinin bir parçasına dönüştürmek için çaba içinde oldu.
Legal mücadele alanında da var olduk ve ardımızda bıraktığımız zengin bir deneyim var.
HAK-PAR 2002 de kuruldu.
Türkiye’de Kürt meselesinin çözümünü programının merkezine koydu.
Üniter devlet modelinin kutsandığı bir atmosferde bir siyasi partinin üniter devlete karşı federasyon modelini savunasının yasal şartlarını oluşturdu.
Bu önemli ve ön açıcı bir kazanımdır.
HAK-PAR yıllarca Kürt halkının temel taleplerini savundu. Bu yolda çalışmalar yürüttü. Bugün Türkiye’nin gündeminde olan 2023 seçimlerinde de bunu yapmakta.
Bu süreci Kürtlerin meşru taleplerini gündemleştirmek ve bu talepler etrafında bir ulusal temsil mekanizması oluşturmak için değerlendirmek istemektedir.
Bildiğiniz gibi Türkiye’de resmen kuruluşu yapılan 120 parti var. Bu partilerden sadece 36 sı seçimlere katılmak için gerekli yasal koşulları yaratabilmiştir. HAK-PAR da 43 ilde ve bu illerin ilçelerinin üçte birinde teşkilatlanmasını gerçekleştirerek seçimlere parti adına katılma hakkını elde etmiştir.
Bugün Türkiye’de 2023 seçimlerine katılan ve federal çözümü savunan tek Kürt partisi HAK-PAR’dır.
Seçimler katılmak için gerekli şartları oluşturur oluşturmaz toplanan Parti Meclisimiz bu kazanımı HAK-PAR dışındaki tüm Kürdistani parti ve hareketlerle paylaşmak için karar aldı.
Kürt karşıtı bloklara eklemlenmeyi, milletvekilliği pazarlığına girmeyi kesinlikle reddederek, mümkünse Kürtlerin öne çıkan talepleri etrafında bir Kürt bloku oluşturarak seçimlere katılmayı, bu konuda her türlü fedakârlığı yapmayı benimsedi.
HAK-PAR Genel başkanı olarak 23 ocak ta PAK, PSK, KDP Kurd , KDP BAKUR, TEVGER, ve Azadi Hareketi’ni tek tek ziyaret ettim. Onlara seçim ittifakı önerimizi yazılı olarak sundum.
Önerimizin özü şuydu; ‘HAK-PAR elde ettiği seçimlere katılma hakkını, tüm ayrıntılarına kadar samimi yurtseverlerle paylaşmaya hazırdır.
Bir araya gelelim ve ne yapabileceğimize birlikte karar verelim.
Kürt halkının kendi evlatları eliyle temsilini sağlayacak, Kürt halkının varlığının Anayasal olarak tanınması, kendi kendisini yönetme dahil tüm demokratik haklarının garanti altına alınması, Kürtçenin, Türkçenin yanı sıra resmi dil olarak kabul edilmesi başta olmak üzere tüm özlem ve taleplerini esas alarak siyaset üretecek güçlü bir seçenek için el ele verelim.’
Bu talebimize ne yazık ki bugüne dek olumlu bir cevap alamadık. Muhtemelen Kürt düşmanı blokların, Proje yapıların adaylarının resmen açıklanacağı güne dek de cevap çıkmayacak.
Bunun nedenlerini biz de herkeste çok iyi biliyor.
HAK-PAR bir pazarlık partisi değil. HAK-PAR Bir dava partisidir ve bu bilinçle hareket etmektedir.
Bu seçimleri bir Kürt ‘temsil mekanizması’ yaratmanın ön çalışması olarak görüyoruz.
2023 seçimlerinin hemen ardından başlayacak Yerel Seçim Süreci ve sonuçları ile bir Kürt temsil mekanizmasının temmelleri atılabilir.
Biz sizlerden, Kürt aydınlarından, Yurtsever Kürt Hareketinin geleceğinin şekillenmesinde yardımınızı ve desteğinizi diliyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.’
Çok samimi ve sıcak bir atmosfrede geçen toplantı saat 19 sularında iftar yemeği ile son buldu.
Hak ve Özgürlükler Partisi
HAK-PAR Basın Bürosu