KURDİSTAN Jİ HERKESÎ Û Jİ HER TIŞTÎ MEZİNTİR E’
HAK-PAR bağımsız yurtsever aydınlarla buluştu
‘10.Olağan kongresine hazırlanan HAK-PAR 12 Mayıs 2024 tarihinde Diyarbakır’da yüze yakın Kürt aydını, siyasetçi, iş adamı, Mela, Aşiret lideri ve kanaat önderi ile bir araya geldi.
Toplantı MİTANNIA Otel’de ‘KURDİSTAN Jİ HERKESÎ Û Jİ HER TIŞTÎ MEZİNTİR E’ sloganı ve Alarengin görseli altında, Hanifi Eren’in yaptığı açış konuşması ile saat 10’da başladı ve Ali Öncü başkanlığında Vera Koyi, Pakize Eriş Sağnıç’tan oluşan Divan tarafından yönetildi.
Ağırlıklı olarak Kürtçe sürdürülen toplantıda Ey Reqîp eşliğinde bir dakikalık saygı duruşunun ardından ilk konuşmayı Divan Başkanı Ali Öncü yaptı.
Ali Öncü, Kürdistan’da mevcut siyasal durumu özetledi ve Kuzeyde Kürt siyasetinin bir tıkanma içinde olduğunu ifade ederek, gelinen bu olumsuz durumda herkesin payı olduğuna söyledi.
‘Neden bu tıkanmayı aşmak, bu olumsuz süreci tersine çevirmek için birbirimizi dinlemiyor, ortak çözümler üretmek için çaba içinde olmuyoruz?’ Sorularını yönelten Ali Öncü; ‘Biz HAK-PAR’ın tutumunu önemsiyoruz, kendi özgünlüğünü koruyarak Kürtler statü talep ediyor. Programında Federasyon resmi olarak yer alıyorsa bu önemlidir. Bu bir kazanımdır. Bugün, her bağımsız aydın bu statü talebini desteklemelidir.
Ortak hedef Kürdistan ve Kürtlerin meşru talepleri ise HAK-PAR’a daha çok görev ve sorumluluk düşüyor. ‘ Biz böyle biliyoruz ve böyle devam edeceğiz’ anlayışına kapılmamalı.
Biz HAK-PAR’ı izliyor ve istikrarlı, kararlı yürüyüşünü olumlu buluyor, destekliyoruz.
HAK-PAR’da yüzünü dostlarına çevirmeli, dostlarını da dinlemelidir. HAK-PAR kuruluş felsefesine uygun yol almalı ve mutlaka genişlemelidir.’ Dedi.
Daha Sonra HAK-PAR Genel başkanı Düzgün Kaplan kürsüye gelerek görüşlerini paylaştı;
HAK-PARın kuruluş sürecini ve bugün gelinen aşamayı özetleyen Kaplan; ‘legal demokratik zeminde, istikrarlı, kararlı bir seçenek olarak varız ve 26 Mayıs’ta 10.Kongremizi gerçekleştireceğiz. Dedi.
‘HAK-PAR kimi siyasi kadroların kestirmeden vekil olmak veya bir koltuk kapmak için büyük sloganlarla üstünü örttükleri bir pazarlık partisi değildir.
HAK-PAR başta Kürtlerin ulus olmaktan kaynaklı kolektif haklarını elde etmeyi, öncelikle hedefleyen bir ‘dava’ partisidir. Ve bu ağır bir yüktür.
Bu ağır yük, bir avuç HAK-PAR kadrosunun tek başına kaldırabileceği bir yük değildir.’ Diyen Genel başkan Düzgün Kaplan, 1920 li yılarda Kürtlerin kendileri için siyaset yapmak yerine padişahın veya İttihat Terakkicilerin iktidar çekişmelerinde enerjilerini tükettiklerini özetledi.
Bugün durum nedir?
Soğuk savaş sonrası Dünya ve özellikle Ortadoğu yeniden şekillenirken, Kürtlerin statü sahibi olması için de fırsatlar oluşurken Kuzeyde Kürtlerin ileri gelenlerinin, siyasetçilerinin ekseriyeti ne haldedir? ’diye sordu.
Düzgün KAPLAN sözlerini şöyle sürdürdü;
‘Maalesef, 100 yıl önce olduğu gibi bir kısmı Kürt karşıtı Kemalist CHPyi iktidara taşımak için seferberdir Diğer bir kısmı ise Sağ Kemalist AKP/Yeniden Refah ve benzerlerinin başarısı için çırpınmaktadır. Kürtleri Kemalistlere eklemlemekle meşgul kimilerinden de bahsetmeye gerek yok….
Kısacası; Kürtlerin sömürgeci partilere akışı, yönelimi devam ediyor.
İttihat ve Terakkicilerin başlattığı ve gelmiş geçmiş tüm iktidarların da uygulamaya özen gösterdiği Kürdistanı Kürtsüzleştirme politikası maalesef başarıyla sürdürülüyor.
Sömürgeci politikalara ek olarak PKK eliyle yürütülen danışıklı döğüşün sonucu olarak; Başta bu davaya kaynaklık etmesi gereken Kürt sermayesi, sonra Kürt okumuş/ aydın takımı ve halk akın akın Kürdistanı terkediyor.
Artık kuzeyde 30 milyonu aşkın Kürt nüfusunun üçte ikisi metropollerde yaşıyor.
Ağır asimilasyon nedeniyle bırakın çocukları, gençleri, ninelerimiz bile Kürt dilinden, kültüründen uzaklaşıyor.
Bu süreci durdurmak zorundayız!
Bu nedenle daha çok kararlı, birikimli kadroya, daha çok emeğe ve daha çok ortak akla ihtiyacımız var.
Özetle;
Bu davanın başarısı için, HAK-PAR gibi kurumlarımızı sahiplenmeliyiz.
Kürt halkını sömürgeci partilerden ve onların proje yapılarından uzaklaştıracak, kendi davası için çalışan, kendi evlatları eliyle yönetmeye aday kadrolardan oluşan, şiddete karşı, güçlü- legal bir seçenek olan HAK-PAR’ı güçlendirmeliyiz.
Sadece tespit yaparak, eleştirerek, suçlayarak hiçbir şeyi değiştiremeyiz; güçlü bir seçenek yaratmadan kitleleri kendileri için, meşru hakları için siyaset yapmaya yönlendiremeyeceğimizi bilmeliyiz.
Kürdistan’ın Kürtsüzleştirilmesi politikasına hizmet eden, ülkemizi savaş alanı halinde tutan, göçü teşvik eden, yıkım ve acı üretmekten başka bir sonuç üretmeyen şiddetin son bulmasını sağlayacak politikalar üretmeliyiz.
Kürt sermayesinin Kürdistan’da kalmasını, yatırım yapmasını teşvik edecek yollar bulmalıyız.
Kürt aydınlarının kendilerini özgürce ifade edecekleri ve üretecekleri koşulları yaratmalıyız.
Bugün, şahsi menfaatlerini siyasetlerinin merkezine alan kadrolar eliyle Kürt siyasetinde savrulmalara, umutsuzluğa, güvensizliğe neden olan istikrarsızlık ve yozlaşma sürecine dur demeliyiz.
Güçlü bir HAK-PAR ile samimi Kürt yurtseverlerinin, siyasi parti, grup, STK ve kanaat önderlerinin de içinde olacağı istikralı bir temsil mekanizmasının oluşturulmasına zemin hazırlamalıyız.
Tüm bunlar için el ele vermeliyiz.
Bizim, daha çok kararlı, birikimli kadroya, daha çok emeğe ve daha çok ortak akla ihtiyacımız var. Sizlerden destek ve yardım bekliyoruz’
Toplantı da İbrahim Güçlü, Sait Öztürk, Halit Xoca, Mahmut Kiper, Bedrettin Karaboğa, Mustafa Özer, Mehmet Güzelen, Sevgi Çelik, Hüsnü Özcan, Mehmet Çekmez, Sabahattin Korkmaz, Hatip Özer, Osman Karavil, Ömer Özmen, Hasan Ali Fırat’ında aralarında olduğu çok sayıda katılımcı görüş ve önerilerini sundular.
Yapılan konuşmalarda, HAK-PAR’ın başta Kürtlerin meşru taleplerini merkeze alan kararlı ve istikrarlı politikalarını yakından izlediklerini ve olumlu bulduklarını, bu tutumu devam ettikçe destekleyeceklerini ifade eden konuşmacılar, özetle şu önerilerde bulundular;
1) HAK-PAR kendisini günün koşullarına uygun olarak yenilemelidir.
2) Hem iç birliğini, disiplinini sağlamalı hem de yeni kadro ve kesimlere açılmanın olanaklarını yaratmalıdır.
3) HAK-PAR dışında kalan Kürt yurtsever parti grup ve kanaat önderleriyle daha sıkı bir iş birliği ve diyalog içinde olmalı. Örgütsel birlik veya iş birlikleri konusunda daha çok inisiyatif almalıdır.
4) Kürt sosyolojisini iyi tahlil etmeli, yurtsever aşiretlerle, inanç gruplarıyla, kanat önderleriyle daha sıkı bir diyalog içinde olmalıdır
5) Reel gündemden kopmadan, günceli de yakalamalı, kurumsal yapılar, fikir ve düşüncelerle hareket etmeli, tanıtıma önem vermelidir.
6) Seçimlere, parlamento zeminlerine önem vermeli, kitlelerle buluşmanın yollarını bulmalıdır.
Bağımsız Kürt aydın siyasetçi ve kanaat önderleriyle samimi bir ortamda yapılan toplandı başarılı bir şekilde sonuçlandı.
Öğle yemeğinin ardından aynı salonda HAK-PAR kendi üye kadrolarıyla 2 saatlik bir toplantı gerçekleştirdi.
Genel başkan Düzgün Kaplan’ın konuşmasının ardından söz alan Partililer HAK-PAR 10.Kongresi üzerine görüş ve önerilerini sundular.
Toplantı saat 17:30 da sona erdi.
13.05.2024
HAK-PAR Basın Bürosu