İkinci dünya savaşının yıkıntıları üzeride10 Aralık 1948 günü toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ ni kabul etti. Bu nedenle 10 Aralık günü tüm dünyada ‘insan hakları günü’ olarak kutlanmaktadır.

Türkiye’de 1949 yılında-“İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ni onaylamış bir ülkedir.

Ne yazık ki büyük acılardan, savaşlardan, etnik ve dinsel çatışmalardan, katliamlardan, soykırımlardan nihayet iki dünya savaşından geçen insanlığın; varolma, yaşamını onurlu bir biçimde, özgürce sürdürme mücadelesinin en büyük kazanımı olan ‘İnsan hakları evrensel bildirgesi’, başta imzacı devletler tarafından olmak üzere her alanda ve hiç ders alınmamış gibi ihlal edilmeye devam edilmektedir.

Türkiye’de İnsan hakları ihlalleri konusunda hep en önde olan ülkeler arasındadır.

Kuruluş süreci bir yana, birbirini izleyen askeri darbelerle yaratılan devlet terörü ile darbecilerin yazdığı insani değil; devleti önceleyen, yasaklarla, sınırlamalarla dolu, çok uluslu çok kültürlü bir toplumsal yapıyı zorla ‘Türkçülük’ içinde eritmeye çalışan, tekçiliği esas alan anayasalarla yönetilen Türkiye’de gerçek anlamda insan haklarına saygılı bir dönemden bahsetmek mümkün olmadı.

Kuruluşundan bu yana Kürt halkının meşru haklarını gasp üzerine oluşturulan baskı, şiddet ve asimilasyon politikaların, örfi idare, sıkıyönetim, olağanüstü hal rejimleri altında gerçekleştirilen, idamlar, katliamlar, köy yakmalar, sürgünlerle beraber rutin hale getirilen insan hakları ihlallerini saymak ise hiç mümkün olmadı.

Onlar bırakın ‘İnsan hakları evrensel bildirgesi’n de yazılanlara riayet etmeyi, kendi yazdıkları anayasalarda, kırıntı halde de olsa yer verdikleri en temel ‘insan haklarına’ dahi riayet etmemeyi sürdürüyorlar.

Lakin; “Adil olmayan hiçbir düzen, sonsuza dek yaşamaz.”

İnsanlığın/halkımızın özgürlük, eşitlik mücadelesi de, insan onuruna yaraşır bir dünya için de mücadele, aralıksız sürüyor.

Kuşku yok ki; insanlık bir gün başaracak.

10 Aralık 2023

HAK-PAR Basın Bürosu