KAN VE ŞİDDETİN GÖLGESİNDE NEWROZ BAYRAMI
Ülkemiz 23 Temmuz 2015 tarihinden bu yana kanlı bir sürece girmiştir. Cizre,Silvan, Varto,Suriçi, Nuseybin İdil ve son olarak Şırnak, Silopi ve Yüksekova ile devam eden Hendek çatışmaları binlerce yurttaşımızın canına mal olmuş, yine binlercesi yaralanmış, yüz binlercesi de bu çatışmadan dolayı olumsuz etkilenmiştir.Yüzbinlerce insanımız kendi memleketinde mülteci durumuna gelmiştir.
Kürdistan’ın tarihi,siyasi ve kültürel merkezleri adeta birer birer belli bir plan doğrultusunda tahrip edilmiştir.1990’larda köyler boşaltılırken, meşhur hendek savaşlarıyla bu kez Kürt kentleri boşaltılmıştır.
Peşinden gelen canlı bombalarla Diyarbakır’dan, bu gün İstanbul İstiklal Caddesindeki Patlamayla birlikte onlarca katliam yaşandı. Bu canlı bombalar, yüzlerce insanımızın canını aldı,binlercesinin yaralanmasına neden oldu.Bu ülke peyder pey,Lübnanlaşmaya, Suriye’leşmeye doğru evrilmeğe çalışılıyor.Her gün kan,güz yaşı ve yıkım yaşam sevincimizi alıp götürdü. Sosyal psikolojimiz alarm veriyor.
Zulüm yoksa isyan olmaz. Türkiye’nin 1999 yılında Avrupa Birliğine tam üyelik başvurusundan sonra, zaman zaman duraklama gösterse de 1990’larla veya öncesiyle kıyaslanamayacak ölçüde demokratik açılımlar yapıldı. Bunun yansıması Kürdistan’da da görüldü. Kard kurd dağdaki Türk’ten, evet Kürtler var noktasına gelindi. Bu çerçeve de Kürt dili üzerindeki baskılar kalktı. Kürt kimliği yasak olmaktan çıktı. Gerek devlet gerekse Türkiye toplumu Kürtleri, Kürt olarak görmeğe başladı. Bazı üniversitelerde Kürt Dili ve edebiyatı bölümleri açıldı. Kürtçe seçimlik dil oldu. Devlet 24 saat Kürtçe radyo ve televizyon yayını yapmaya başladı.Kürtçe özel kurs ve okulların açılmasının yolu açıldı. Kürdistan’a yatırımlar gelmeğe başladı. Kürtlerin sivil demokratik siyaset yapmaları önündeki engeller önemli ölçüde kalktı.Dolayısıyla isyanın koşulları kalmadı. Hendek çatışmalarından sonra, çatışma merkezlerinin halk tarafından hızla boşaltılması,Örgüt militanlarının, devletin güvenlik birimleriyle baş başa bırakılması, bir tesadüf değildir. Kürt Halkı, geleceğini şiddette, silahlı kalkışmakta görmüyor artık. Kürt Halkı da, artık insanca yaşamak istiyor. Çocuklarının parçalanmış bedenlerini görmek istemiyor. Çocukları için mutlu ve umutlu bir gelecek tasarlamak istiyor. Yıkık, virane şehirlerde yaşamak istemiyor, bayındır kentlerde yaşamak istiyor.
PKK bir kez daha Kürt Halkının umutlarını dahi tüketmek için,sonu hüsranla sonuçlanacağı başından belli olan bir maceraya atılmıştır.Cizre,Silvan,Suriçi,Nuseybin,Varto,İdil bozgunundan sonra Şirnak ve Yüksekova’da aynı çatışmaları sürdürmesi,ne akıl ne izan ne de strateji verileriyle bağdaşmaz.
Newroz, Kürt Halkının Milli bayramıdır. Binlerce yıldan beri Kür Halkınca coşkuyla kutlana gelmiştir. Demirci Kawa’nın Zalim Dehak’ı alaşağı ettiği gündür. Zulüm kalesinin yıkılıp, özgürlüğün boy verdiği gün olarak, yeni bir gün, yeni bir başlangıçtır. Özgürlüğün, zulmü alaşağı ettiği gün olan NEWROZ Kürt halkının aynı zamanda mücadele bayramıdır da. Ve bu kan ve gözyaşı deryasında Nevroza giriyoruz. Halkta ne coşku var ne de heyecan. Kürt toplumu kaygı ve endişe içindedir. Her keste şimdi ne olacak, barış gelecek mi, kaygısı egemendir….
Kimsenin, halkımızın umutlarıyla oynamaya hakkı yoktur.Kürt sorunu tabi ki çözülmemiştir. Kürtlerin kendi kendini yönetme hakkı vardır. Bu hakkı elde etmek için elbette ki mücadele edeceğiz. Şiddet Kürt sorunun çözümünde bir yöntem olmaktan çıkarılmalıdır. Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukukun üstünlüğü biz Kürtler için daha bir ihtiyaçtır. Kürt siyasal mücadelesi Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğüne dayanmalıdır. Açık, şeffaf demokrasiyi içselleştirmiş bir siyaset ile sorunlarımızı çözmek daha verimli ve daha insanidir. Çağımız İnsan hakları çağıdır. Kürt sorunu İnsan Hakları çerçevesinde mutlak çözüm bulmalıdır.
2016 Newroz’una buruk duygularla giriyoruz. Oysa Newroz bayramdır. Bayramlar, sevinç,coşku,heyecan ve neşe havasında olmalıdır. Bu kan ve göz yaşı deryasında Newroz havasını yakalayamıyoruz. Bu nedenle çatışan taraflara sesleniyoruz, bayramımızı kara bayrama dönüştürmeğe hakkınız yoktur. Vazgeçin insanın insanı öldürme tutumundan, gelin insanlığın mutlu geleceğine çalışalım. Newroz’umuzu en renkli giysilerimizle,türkülerle halaylarla kutlayalım.Bayramımızı bayram havasında yaşayalım.
Halkımızın Newroz Bayramını en samimi duygularla kutluyoruz. 2016 Newroz’nun barışa,kardeşliğe vesile olmasını diliyoruz.
Newroz cejna Kurda’ye, lı hemu cîhané piroz be. 19.03.2016
Av. Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gn.Bşk.Yrd.