GÜNCEL

Bana göre bana kadar Özgürlük!

Sevgi Çelik Moray

Ne zaman kurtulacağız bu hastalıktan!

 

Bana göre bana kadar özgürlük, sapkınlığından!

 

Bir başkasının haklarını ve özgürlüğünü kendi hak ve özgürlüğümüz gibi savunuyorsak, işte o zaman gerçekten özgürüzdür.

 

Geçtiğimiz gün beni sevindirdiği kadar düşündüren bir haber geçti televizyon kanallarında habere göre okullarda kılık kıyafet yönetmeliği değiştirilerek öğrenciler için formalar kalkacak, imam hatipli kız öğrenciler baş örtüsü ile derse girebilecek, düz liselerde seçmeli ders olarak K.Kerim dersini seçen kız öğrenciler başları örtülü derslerine devam edebilecekler. Haberin buraya kadar olan kısmı beni çok sevindirdi , doğrusu eğer sizde eğitim hayatınıza baş örtüsü yüzünden ara vermek zorunda olsaydınız dahası sınavlardan gözetmen veya polis eşliğinde salonu terk etmek zorunda kalsaydınız sizde çok sevinirdiniz. Fakat haberin davamı özgürlüğe bile disiplin veren cinsten; öğrenci asker kıyafetinden kurtulurken sivil kıyafetine şekil çiziliyor ve giyinme özgürlüğü bir kez daha darbe yiyor. Kolsuz gömlek, şort, sitreç pantolon, derin yırtmaç yasak. Doğrusu okul gibi bir eğitim merkezinde teşhir edici kıyafet giyilmesi her ne kadar şık olmasa da insanlara ne giyeceğini söylemek kadar ebes olmasa gerek.

 

Ak parti hükümetinin iktidara geldiğinden beri bir takım olumlu gelişmelere imza attığını söylemek mümkün. Bunların arasında en önemli olanı elbet Kürt sorununa yönelik gelişmeler. Fakat akıp giden zaman bize gösterdi ki ; hükümetin bu soruna yönelik attığı bütün adımlar bir kaygı ve hesap üzerine kurulu. Beni endişelendiren odur ki bu gün inançlı kızlara iyi gelen bu iyileştirme seçime yönelik bir hesaptan başkası değil. Eğer hükümet samimi olsaydı kamusal alanın tamamında örtü sorununa anayasal bir çözüm getirirdi. Eh! o zaman başka seçimler için malzemesi kalmazdı değil mi? Oysa aklı başında yenilikçi bir hükümetin kendini kurumsallaştırmak yerine değişim ve gelişim felsefesiyle hareket ederek cesurca “herkes inandığı gibi ve dilediği gibi giymekte özgürdür” demesi gerekmez mi?

 

Ve yine maalesef Türkiye deki muhalefetin kalitesizliği Ak parti hükümetine prim olarak dönüyor, iktidar sarhoşu hükümet ise “bana göre bana kadar özgürlük” diyerek borusunu öttürüyor. Yine de vicdanlı davranmak ve nihai hedeften sapmamak adına ne yaptığından bihaber muhalefetin peşine takılmamak gerek. Çocuklarımızı tek tip giyimden kurtarmak bence ilerici ve çok sevindirici gerçi çocuklar fiiliyatta bu kuralı zaten çiğniyorlardı. Okul formaları sevimsiz idareciler için çocukları azarlama gerekçesinden başka bir fonksiyona sahip değildi son yıllarda.

 

İktidarın bazı olumlu değişiklikleri her ne kadar hesap üzerine kurduğuna düşünsem de son günlerdeki ana dilde savunma hakkının yasalaşması, okullarda kılık kıyafet yönetmeliğindeki kısmı serbestliğin getirilmesini gibi bazı değişiklikler konusunda iktidarın yoluna taş koymak yerine eleştirerek yüreklendirmek gerektiğini, böylece olumlu gelişmelerin alanının artmasını ve özgürlük sınırının genişlemesini sağlayacağını da umuyorum.

 

29.11.2012

About Post Author