Dersim’de ormanları da düşman gören politika değişmelidir.
Dersim’de askeri operasyonlardan sonra çıkarılan orman yangınlarından biri de Hozat’ın Aliboğazı mevkiinde yaklaşık on gündür devam ediyor.
Askeri operasyonlardan sonra başlayan orman yangınlarının, Değirmendere, Zoğar, Zenge, Koçeri, Bozan, Koskozulca ve Dündül bölgelerinde, rüzgarın da etkisiyle binlerce hektarlık alana yayılarak sürdüğü ifade ediliyor.
Devlet, bölgede sürdürülen askeri operasyonlar sırasında meydana gelen yangınlara müdahale etmediği gibi, rüzgârın da etkisiyle çok geniş alanlara yayılmasını izliyor. “Yasak bölge” olduğu gerekçesiyle yangınları söndürme amacıyla müdahale etmek isteyen halkın da girişine müsaade etmiyor.
Dersim’de aralıksız olarak meydana gelen orman yangınlarının % 90’ının askeri operasyonlar sırasında çıkması kamuoyunda ciddi kuşkular yaratıyor.
Sürekli olarak, çatışmalar, askeri operasyonlar, yayla yasakları, gıda ambargoları, sürgünler, göçe zorlamalar, HES’ler ile gündeme gelen Dersim’de orman yangınları da tesadüf değildir.
Kürt meselesinin adil demokratik çözümüne yanaşmayan iktidarlar, çözümü değil şiddetle sorunu bastırmayı seçiyorlar.
Şiddet şiddeti çoğaltıyor, bombalar, toplar, roketler ormanları içindeki tüm canlılarla birlikte yakıyor. Yangınlarda sadece ağaçlar zarar görmüyor, tüm bitki çeşitliliği, yaban hayatı, toprak, su kaynakları ve o eko sistem içinde yaşayan her insan zarar görüyor.
Dersim’de ormanları da düşman gören politika değişmelidir.
Bu çağdışı zihniyet ve politika bir an önce terk edilmelidir.
Devlet, Dersim ormanlarını da düşman görüyor.
Öte yandan Türkiye’de çevre konusunda yükselen “sivil” bilinç Kürt coğrafyası söz konusu olduğunda kararıyor, doğaya saygı, ekolojik duyarlılık köreliyor.
Her operasyon sonrası ormanlara yağan bombaların yarattığı yangınlar kadar, ardından meydana gelen duyarsızlık da aynı ağırlıkta kardeşlik köprülerine düşen bir alev işlevi görüyor.
Ormanlar insanlığın ortak malıdır.
Her kes duyarlı olmalıdır.
İşe, ormanların yakılmasına neden olan çatışmaların bir an önce sonlandırılması ile başlanmalıdır.
18.08.2018
HAK-PAR
Basın Bürosu