HAK-PAR- Haber Merkezi
10 Nisan 2013
Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Kemal Burkay ve beraberindeki heyet bugün, İlçe örgütünü açılışını yapmak üzere Mardin’in Ömerli ilçesinde idi. Burkay ve arkadaşlarını Ömerli İlçe Başkanı Hasan Akgül ve arkadaşları karşıladılar. Burkay İlçe merkezinde toplanan Ömerli’li HAK-PAR üyeleri ve dostlarının katıldığı toplantıda konukları selamladı, ilçe örgütünü oluşturan
Hasan Akgül ve arkadaşlarına teşekkür etti, başarılar diledi. Burkay konuşmasında HAK-PAR’ın amaçlarından ve taleplerinden söz ederek şöyle dedi:
“HAK-PAR, ülkenin en önemli sorunu olan Kürt sorununun çözümü için eşitlik temelinde bir çözüm istiyor. Bu ise federal çözümdür. Federasyona programında yer veren tek parti HAK-PAR’dır. Ama HAK-PAR yalnızca Kürtlerin değil, bu ülkedeki tüm farklı, dil, din mezhep gruplarının özgürlüğünü savunuyor. Anadolu birçoklarınca dile getirildiği gibi bir mozaiktir, ülkemiz çok renklidir. Devletin ve toplumun yapılanmasının da buna uygun olması gerekir. Herkes dili, inancı, mezhebi ne olursa olsun, ayrım olmadan temel hak ve özgürlüklerden yararlanmalı, dilini-kültürünü özgürce kullanmalı, inancını özgürce yaşamalı. Barış içinde bir arada yaşamanın temel koşulu budur.”
Burkay Mardin gezisi sırasında bir kez daha dikkatini çeken ve kendisini düşündüren, Suriye sınırındaki boydan boya uzanan, telörgülerle, nöbetçi kuleleriyle donanmış geniş mayınlı alandan söz ederek şöyle dedi: “On yıllardır süregelen bu durum, başta Kürt sorunu başta olmak üzere, kendi içimizdeki ve bölge ülkeleriyle var olan sorunları çözemediğimiz içindir. Avrupa devletleri, ulusları da 60 yıl öncesine kadar birbirleriyle kıyasıya savaştılar, nice kan döküldü. Ama bunu aştılar, aralarında barışçı ilişkiler kurarak ekonomik ve siyasal alanda bütünleştiler, bugünkü Avrupa Birliği’ni oluşturdular. Orada şimdi ülkeleri bölen mayınlı, telörgülü sınırlar yok, sınırlarda asker-polis yok, pasaport kontrolü yok; bir ülkeden diğerine, burada bir köyden diğerine geçer gibi geçiyorsunuz. Biz de Kürt sorununu çözdüğümüz zaman, bölgemizde sınır boyunca mayınlı topraklara, telörgülere, askere-polise, hatta pasaporta gerek kalmayacak. Kürt ve Filistin sorunlarında çözüme ve barışa ulaştığımız, bölgede demokratik toplumlar gerçekleştirdiğimiz zaman, Avrupa Birliği benzeri bir Ortadoğu hayal olmayacak.”
Burkay konuşmasına devamla şöyle dedi: “HAK-PAR aynı zamanda çağdaş, ileri bir demokrasi istiyor. Biz değişimci ve demokratik bir partiyiz. İnsan hak ve özgürlüklerinin; düşünce ve basın özgürlüğünün, kadın ve işçi haklarının Avrupa standartlarında olması için mücadele ediyoruz. Bu ülkede her gün 4-5 kadının öldürüldüğünü, ortalama üç işçinin iş kazalarında hayatını yitirdiğini unutmayalım. Çevrenin korunmasına büyük önem veriyoruz. Bu dünya yalnız insanlar için değil, aynı zamanda diğer canlılar, kuşlar, bitkiler, böcekler içindir. Bunlardan birinin nesli tükendiği zaman doğal denge bozulur, dünya bir güzelliğini yitirir ve insan yaşamı da bundan olumsuz biçimde etkilenir. Bu nedenle yollar, yapılar, fabrikalar yaparken, şehirler kurarken doğal çevreyi bozmamalıyız.”
Burkay daha sonra sözü son sürece getirerek şöyle dedi: “Biz silahların susturulmasına ve PKK’nin silah bırakmasına yönelik yeni süreci destekliyoruz. İki tarafta da bu durumdan kaygı duyanlar var. Türk tarafında bazı çevreler devletin Öcalan’la ve PKK ile görüşmesinden rahatsızlar. Kürt kesiminde, PKK tabanında ve bazı çevrelerde ise “Ne elde ettik de silahlar bırakılıyor?” diyenler var. Oysa silahların susması herkes için yararlıdır. Büyük bedellere mal olan 30 yıllık bu acı deneyim, her iki tarafın da zor ve şiddet yöntemleriyle, silahla amacına ulaşamayacağını gösterdi. Şimdi silahları susturup siyasete yolu açmanın, ona şans tanımanın zamanıdır.”
Burkay’ın konuşmasının ardından Partililerle ve konuklarla birlikte yemek yendi ve heyet Ömerli’den ayrılarak Diyarbakır’a geçti.