GÜNCEL

R.Ç DAVASI DİYARBAKIR ADLİYESİNDE GÖRÜLDÜ

Diyarbakır’da Eşcinsel olduğu iddiasıyla babası ve iki amcası tarafından öldürüldüğü ileri sürülen R.Ç ile ilgili davaya devam edildi.
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar R.Ç’nin Babası M.Ç ile amcaları M.A.Ç ve S.Ç hazır bulundu.
Duruşmaya ayrıca taraf avukatları, aile bireyleri Diyarbakır’da bulunan LGBT örgütlerinin üyeleri Çıra Kültür Ve Sanat Derneği,Hak-par Diyarbakır il gençlik komisyonu ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileri izleyici olarak katıldı.

Duruşma öncesinde aile üyeleri ile LGBT bireyleri arasında adliye koridorunda kısa süreli gerginlik yaşandı.Polisin müdahalesi ile önlenen gerginlik sonrasında duruşmaya başlandı.

Duruşma R.Ç’nin ailesinin oturduğu sitenin güvenlik görevlisinin tanık olarak dinlenmesi ile başlandı.
Güvenlik görevlisinin ifadesinin ardından mahkeme başkanı diğer tanıklarına salona alınmasını istedi.
Ancak R.Ç’nin akrabası olan diğer 6 tanığın çağırılmalarına rağmen ifade vermeye gelmedikleri görüldü. Bunu üzerine söz alan sanık avukatı, tanıkların tehdit edildikleri için tanıklık yapmadıklarını ve duruşma salonunun izleyici sıralarında oturduklarını söyledi.
Avukat “Dinletmek istediğimiz tanıklar sabahtan beri adliye koridorundaydı. Gülten Ç. Tarafından tehdit edildikleri için tanıklık yapmıyorlar. Tanıkların zorla getirilmelerini talep ediyoruz” dedi.

 

Mahkeme Başkanı, daha sonra esas hakkındaki mütalaasını açıklamak üzere Cumhuriyet Savcısı Seçil Akman’a söz verdi. Mütalaasında R.Ç.’nin öldürülmesi olayını ayrıntılı olarak anlatan savcı Akman, “Yapılan otopsi işleminde R.Ç.’nin baş kısmında giriş yarasına göre, atışın bitişik atış mesafesinden yapıldığı tespit edilmiştir” dedi. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ederek, kendilerini rezil ettiğini düşündükleri R.Ç.’yi öldürmeye karar verdiklerini belirten savcı Akman şunları söyledi:

“Sanıkların değişik cinsel eğilimleri bulunan maktül R.Ç.’yi öldürmeye karar verdikleri, eylemlerini icra etmek için R.Ç.’yi her yerde aradıkları, suç tarihinde geceleyin maktülü Batikent Semti’nde bularak dövdükleri anlaşılmaktadır. Sanıkların maktülü döverek saklandığı yerden çıkarttıkları ve bir aracın bagajına koyarak, maktülün baş kısmına bitişik atış mesafesinden ateş ederek öldürdükleri anlaşılmıştır. Sanıklar, daha sonra maktülü Elazığ yolu üzerinde bulunan Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi yakınında arabadan atarak atılı suçu işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.”

Savcı Akman, R.Ç.’nin babası M.Ç.’nin ‘Üstsoy veya altsoydan birine karşı tasarlayarak, kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istedi. Savcı, R.Ç.’nin amcaları Ş.Ç. ve M.A.Ç.’nin de ‘Tasarlayarak ve kasten öldürme’ suçlarından ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmalarını talep etti.
Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, tarafların son savunmalarını alıp dosyayı karara bağlamak üzere duruşmayı 24.05.2013 tarihine erteledi.

Duruşmayı izleyen LGBT örgütleri “Hak-par Diyarbakır gençlik komisyonu” ve diğer sivil toplum kuruluşu temsilcileri daha sonra bir basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını yapan Ozan Uğur şöyle konuştu:

“Din ve genel ahlak adına işlenen bu cinayetlerin faillerine çoğu zaman gereken ceza verilmiyor. Nefrete dayalı bu cinayetlerde de adalet sistemi olması gerektiği gibi işlemiyor. Uygulamada çifte standardın hüküm sürdüğü adalet sisteminde bu dava ile nefret suçları yasası tekrar gündeme geldi. Biz artık bu coğrafyada nefret suçlarının gereken cezayı almasını istiyoruz. Eşcinsel namus cinayetinin faillerinin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz.”

About Post Author