YENİ YILI ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ YILI YAPALIM
Değerli vatandaşlar,
Bir yılı daha geride bıraktık. Yeni bir yıla girerken sevinçlerimizi ne yazık ki, çoğaltamadık. Ülkemizde kan, gözyaşı ve gerilimi azaltamadık, var olan sorunların demokratik ve barışçı yollarla çözme konusundaki çabalar ne yazık ki 2015 yılında da sonuçlanmadı. Başta Kürt sorunu olmak üzere ülkenin diğer başat sorunları, hala çözüm bekliyor. Ne var ki, bu sorunların çözümü konusunda şiddet ve gerilimden medet uman, güvenlikçi politikaları tek geçerli yol ilan eden anlayışlar da hala devam ediyor ve bu nedenle geçtiğimiz yıl toplumsal gerilim de giderek tırmandı.
Bir yandan PKK,2015 yılının son çeyreğinde Kürt halkının özgürlük istemine yararı olmayan fiilen kentlerdeki sokak çatışmalarına yönelerek, “devrimci halk savaşı” adı altında, birçok kentte hendekler ve barikatlar oluşturarak sıcak silahlı çatışmalara girişti. Buna karşılık olarak devlet de, sözüm ona “terörle mücadele” adı altında bölgeye olağanüstü bir askeri yığınak yaparak karşılık verdi, birçok kent ve mahallede günlerce sürecek sokağa çıkma yasakları ilan ederek sivil halkın yaşam alanını daraltarak halka adeta sıkıyönetim uyguladı.
Bölge, bombalı tuzaklar, bombardımanlar, top ve tank atışları, askerlerin kışladan çıkıp sokaklara yayılması, adeta bir iç savaşın eşiğine getirildi. İki ateş arasında kalan bölge halkı, malından, mülkünden vazgeçerek canını kurtarmak amacı ile çatışma bölgelerinden çıkarak göç etmek zorunda kaldı.
Geçtiğimiz yıl kazananı belli olmayacak bir kirli savaşın toplumu etkisi altına aldığı,inatlaşmanın ve birbirine üstünlük kurmanın kıyasıya devam ettiği bir yıl olarak geride kaldı.Kendi şiddetini meşrulaştırma konusundaki didişme 2015 yılında daha açık ve net bir biçimde görüldü.
Değerli vatandaşlar,
Bugünkü hendek ve barikat savaşını Kürt halkının ulusal demokratik hakları için bir mücadeleymiş gibi göstermek bir gafletten başka bir şey değildir. Kürt halkı adına “özyönetim” ilan etmek, bu yönde karar kılmak, bunu halkın özgürlük ve demokrasi konusundaki beklentilerine yanıtmış gibi göstermek yanlıştır. Bu anlayış, Kürt sorununun çözümüne hizmet edebilecek bir anlayış değildir.. “Özyönetim” ya da “özerklik” için, silaha, kana ve şiddete gerek yok.
Devlet Kürt sorununun çözümüne yönelik, adil, demokratik ve kalıcı adımlar atacağı yerde, sorunu güvenlikçi politikalarla çözmeye havale ederek, sorunun çözümünü daha da zorlaştırmaktadır. Bu güvenlikçi politikaların sonucu halkımıza kan gözyaşı, göç ve yoksulluk getirmektedir. Kürt sorununun gerçek çözümü, eşit, adil ve demokratik federal bir yapı ile ancak anlam bulabilir. Bunun için önce üniter yapının değişmesi, yeni ve demokratik-sivil bir anayasanın yapılması gerekir. Kuşkusuz bu değişimler bugünden yarına olabilecek şeyler değildir, bunun için zamana ihtiyaç var.
Diğer yandan 2015 yılı bölgemiz bakımından da çok hareketli geçti. Orta doğudaki kutuplaşmalar, birçok ülke için olduğu gibi Kürtleri de yakından etkiledi. Güney Kürdistan hükümeti ve Irak merkezi hükümeti arasında baş gösteren sıkıntılar, İŞİD’in bölgede yarattığı tehdit, Suriye krizine Rusya federasyonunun fiilen müdahalesi, bölgedeki dengeleri ciddi şekilde etkiledi.2015 yılının son çeyreğinde Türkiye-Rusya ilişkilerinin gerilmesi, Rusya-İran ve Iraklı Şiilerin Suriye’de Beşar Esad yönetimi ile birlikte hareket etmeye başlaması karşısında, koalisyon güçleri ve Nato çevrelerinde de yeni bir hareketlenmeye yol açtı.
Tüm bu hareketlenmeler karşısında Güney Kürdistan hükümetine bağlı Pêşmergeler İŞİD’in işgalindeki Şengal kasabasını geri alarak İŞİD’e ağır bir darbe indirdi. Pêşmerge Musul-Rakka karayolunu kontrol altına alarak İŞİD’in iki üssünün bağlantısını kesti. Kürdistan Parlamentosu merkezi yönetimle yaşanan krizden çıkış yolu olarak Iraktan ayrılarak bağımsız devlet kurmayı gündemine aldı. Elbet Güneyli Kürtlerin kendi geleceklerini özgürce kendilerinin belirleme hakkı var ve bu hak bağımsız bir devlet kurma biçiminde yaşam buluyorsa herkesin buna saygılı olması gerekir. Biz HAK-PAR olarak Güney Kürdistan hükümetinin bağımsızlık yönünde alacağı kararı destekledik ve bu desteğimizi bu gün de sürdürmekteyiz. Güney Kürdistan’ın bağımsızlık yönündeki girişimleri engellemeye ve sabote etmeye yönelik tutum ve davranışları da bir kez daha kınadığımızı belirtmek istiyoruz.
Bilindiği gibi yılın son günü ayrıca Kürdistan Şehitleri günü olarak da anılmaktadır. Bu vesile ile Kürdistan halkının özgürlüğü için yaşamını yitirmiş olan tüm şehitlerimizi anıyor, mücadeleleri ve anıları önünde saygı ile eğiliyorum.
HAK-PAR olarak, yeni yılda akan kanın durmasını, şiddet, gerilim ve operasyonların son bulmasını, var olan sorunların barışçıl yollarla çözülmesini umut ediyoruz. Çatışmaların durması ve hayatın normale dönmesi için silahların çözüm aracı olarak görülmesinden vaz geçilmesini umuyoruz.2016 yılının Özgürlük ve Barış yılı olmasını diliyoruz.Bu vesile ile tüm vatandaşlarımızın yeni yılını kutluyor,özgür ve demokratik bir gelecekte, barış, huzur ve mutluluk dolu yarınlar geçirmelerini diliyorum.31.12.2015
NECATİ BAYRAM
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR
Genel Başkan Vekili