Latif EPÖZDEMİR*
Fransa’nın başkenti Pariste geçtiğimiz günlerde Charlıe Hebdo ( Köklü Mizah) dergisinin bürosuna düzenlenen silahlı saldırı sonucunda aralarında Dünyaca ünlü JEAN CABU, STEFAEN CHARBONİE ve GEORGE WOLINSKY gibi karikatür çizer ve mizah yazarının da bulunduğu 10 yazar/çizer ve akademisyen katledildi.Bu saldırıda iki de güvenlik görevlisi öldürüldü.Saldırının radikal ve fanatik İslamcılar tarafından yapıldığı gelen bilgiler arasındadır.
Son zamanlarda Avrupa’nın kimi yerlerinde baş gösteren ırkçı eğilimlerin bir gerekçesi olarak “İslamofobi” ( İslam korkusu) nin de göstermesi bazı radikal fanatik kişi ve grupları da harekete geçirmiştir.Avrupada bu türden tahrik edici hareketlere müsamaha edilmemelidir. Avrupada yaşayan ve şiddete bulaşmamış Müslüman toplulukları potansiyel “teröririst” ilan ederek ibadethanelere ve bulundukları mekanlara yönelmek,şiddet uygulamak son derece tehlikelidir.Terörün bir tek düşmanı vardır: Daha çok demokrasi, ifade özgürlüğünün geniş kullanımı.
Müşlüman oldukları savlanan Pariste’ki eylemcilerin dinsel ve etnik kökenine bakıp bir etnik düşmanlığa yönelmemek gerekir. Avrupa’da yaşayan değişik uluslara mensup Müslümanların büyük bir bölümünün terörizmden uzak durdukları gerçeği unutulmamalıdır.Terörün dini, dili, rengi ve cinsi yoktur.Terör ve şiddet bir insanlık suçudur.
Günümüzde Avrupa’da İslami değerlere karşı bir hoşgörüsüzlüğün geliştiği,bu nedenle kimi fanatik İslamcıların da bu hoşgörüsüzlüğü fırsat bilip adeta misilleme yaparcasına terör saldırılarına yöneldiği görülmektedir.
Bu çok tehlikeli bir gidişattır. Bu eylemler dünyayı İslam ve Hıristiyan diye dini bir kutuplaşmanın eşiğine getirir.Yeni çatışmaları ve yeni bir kargaşayı beraberinde getirir.
Bu tür terörist saldırılar doğrudan demokrasiyi ve özgürlükleri hedef almaktadır. Bu türden eylemlerin savunulacak hiçbir yanı yoktur. Çünkü artık günümüzde hiçbir ideal, hiçbir kutsal dava ve amaç; uğrunda ölmeyi ve öldürmeyi gerektirmez.
Yakın zamana dek ülkemizde de benzer facialar yaşanıyordu.Başta Kürtler olmak üzere Türkiye halkları da geçmişte otuz yıl boyunca şiddet ve gerilimin çemberinde yaşadı.Otuz binden fazla insan teröre ve şiddete kurban gitti.Binlerce köy yakıldı, yıkıldı boşaltıldı.Binlerce faili ” meçhul” cinayet işlendi.
Terör ve şiddet nereden gelirse gelsin asla kabul görmemeli ve tasvip edilmemelidir. Çağımız iletişim hoşgörü ve diyalog çağıdır. Şiddet ve terörle sonuca gidileceğine inanalar derin bir gaflet içindedirler.Terör ve şiddetin en önemli hedefi barış ve demokrasidir.Terör en başta insan yaşamına son vermeyi amaçlayan ve insanın en temel hakkı olan yaşama hakkını yok etmektedir.
Dünya demokrasi güçleri terör ve şiddete karşı tek yürek olmalı terör ve şiddete konusunda daha sıkı önlemler için işbirliği yapmalıdır.
Farklılıkları zenginlik kabul etmeyip , hoşgörüsüz davranan; onlara yaşama hakkı tanımayan zihniyet gericidir, çağdışıdır.
Haklar ve Özgürlükler Partisi olarak, Paris’teki bu elim saldırıyı nefretle kınar Fransa halkına baş sağlığı dileriz.
*HAKPAR / Hak ve Özgürlükler Partisi
Genel Başkan Yardımcısı