ADANA HAK-PAR “bağımsızlığa destek” bildirisi dağıttı.
HAK-PAR Adana İl Örgütü, Kürdistan Federe Bölgesi’nin 25 Eylül’de yapacağı bağımsızlık referandumunu desteklemek için kent merkezinde ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde bildiri dağıttı.
Bildiri dağıtımının startı için Adana simgesi önünde toplanan il yöneticileri birlikte bildiri dağıttılar.
Türkçe ve Kürtçe hazırlanan beşbin bildirinin kent merkezinde dağıtılmasına katılan HAK-PAR Genel başkan Yardımcısı Arif Sevinç kısa bir konuşma yaptı. Bu bildirileri çeşitli gruplar halinde Adana’nın kent merkezinde ve çeşitli mahallelerinde dağıtacaklarını ifade ederek şöyle dedi: “Amacımız bildirimizde ifade edildiği gibi Türkiye’nin Kürdistan Federe Bölgesi’nin kendi kaderini tayin etmesi gibi haklı ve meşru talebine saygılı olunması gerektiğine dikkat çekmek ve HAK-PAR olarak Kürdistan bölgesinin bağımsızlık referandumunu desteklemektir.
Biz Türkiye’yi yönetenlerin adil olmasını talepe diyoruz.
Türkiye Kardeşlik hukukuna uygun tutum almalıdır.
Biz Güney Kürdistan Bölgesinin bağımsızlığının Türkiye için bir tehdit olmadığına inanıyoruz. Tam tersine pek çok açıdan Türkiye’nin yararına olacağını düşünüyoruz.
Bağımsızlık kararını destekleyen ve mevcut ilişkileri geliştiren Türkiye, bölgenin zengin petrol ve doğalgaz rezervlerinin işletilmesinde ve taşınmasında önemli bir paya sahip olacaktır.
Türkiye bu yolla zenginleşecek ve Rusya’ya, İran’a enerji konusunda bağımlı olmaktan kurtulacaktır.
Kürdistan Federe Bölgesi’nin, tam bir kargaşa ve kanlı mezhep kavgası içinde olan Irak’la yeniden bütünleşmesini önermenin, onu bölgede hegemonya peşinde olan İran politikalarına itmenin, bu kaosun Türkiye sınırlarına da sirayet etmesine neden olmanın Türkiye’ye ne faydası olacak?
Kürtler Irak bütünlüğü içindeyken ağır bir yoksulluk içinde, katliamlardan katliamlara sürüklendikleri, Halepçe’de olduğu gibi soykırıma tabi tutulduklarını unutmamak gerekir.
Kürtler bir daha kendilerini, sorunlarına barışçıl yollarla, adil çözümler üretemeyen, muazzam zenginliklerini darbelerle, iç çatışmalarla., savaşlarla tüketen, kendi halkına acı, göz yaşı ve sefalet ten başka bir şey sunmayan, komşularına saldıran, militarist ,ırkçı, gerici, despot rejimlerin isafına bırakmayacaklardır.
Türkiye’yi yönetenler adil olmalıdır. Kürdistan Federe Bölgesi’nin kendi kaderini özgürce belirlemesini desteklemeli bunu iç barışı için, kalkınması için fırsata dönüştürmelidir.”