HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ (HAK-PAR)
Hak ve Özgürlükler Partisi Parti Meclisi Sonuç Bildirisi
Kürt sorunu eşitlik temelinde, adil bir çözüme kavuşturulmalıdır.
Parti Meclisimiz, 6.Olağan Büyük Kongre sonrası ilk toplantısını gerçekleştirdi Gündemindeki konuları görüştü, Başkanlık Kurulunu seçti ve aşağıdaki kararları aldı.
Parti Meclisimiz, IŞİD terör örgütünün Musul’u işgal etmesinin ardından önce Güney Kürdistan’a, akabinde Batı Kürdistan’ın Kobani kentine saldırmasını, başta Ezdi Kürtler olmak üzere bölgedeki, Kürt, Arap, Türkmen ve diğer tüm halklara, inanç gruplarına yönelik katliamlarını bir kez daha kınıyor. Kürt Hükümetinin ve Kobani’de direnen güçlerin işgal atındaki topraklarında yürüttüğü mücadeleyi destekliyor, dayanışmamızı ifade ediyoruz. Uluslararası koalisyonun ve dünya kamuoyunun ilgi ve yardımlarının artarak sürmesini diliyoruz.
Sayın Mesud Barzani’nin girişimleriyle gerçekleşen Batı Kürdistan’daki siyasi güçler arasındaki diyalog ve mutabakatı olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor, Peşmerge güçlerinin Güney Kürdistan’dan hareket ederek, Kuzey Kürdistan kentlerinden halkımızın sevgi gösterileri arasından geçip, Batı Kürdistan’ın Kobani kentine, kendi topraklarını savunan kardeşlerine yardıma gitmesini tarihi bir olay olarak selamlıyoruz.
Kürt ulusal bilincinde önemli bir sayfa olacağına inandığımız bu gelişmenin dört parçaya bölünmüş ülkemizin siyasi güçleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkı sunmasını diliyoruz.
Bu gün kan gölüne dönen Irak ve Suriye’deki olaylar da göstermiştir ki yüz yıl önce çizilen yapay sınırlar ve bölgede yaşayan farklı etnik ve inançtan kesimler dikkate alınmadan sadece emperyalist çıkarlar temelinde oluşturulan devletler ancak zulüm üretmekte, bölge ve dünya barışı için birer potansiyel tehdit oluşturmaktadır.
Mevcut çatışmalar sadece bir iktidar değişikliğiyle çözümlenemeyecek kadar ciddi bir tarihsel geçmişe sahiptir, özelikle son yıllarda gelişen ve devam eden kanlı boğazlaşma bölgenin yeniden dizaynını zorunlu hale getirmiştir.
Irak da Şii ve Sünni Araplar, keza Kürtler eski statüde bir arada yaşayamazlar. Yapılması gereken konfedere bir Irak’ın temellerini atmaktır. Yine Suriye de sadece Esed rejimin değişmesiyle sorunların çözülebileceğini düşünmek gerçekçi değildir. Suriye’de gerekli olan; Nusayriler, Sünniler, Dürziler ve Kürtler başta olmak üzere tüm kesimlerin uzlaşması üzerine bina edilecek federal ve demokratik bir yapılanmadır.
Daha büyük yıkımlara, kanlı boğazlaşmalara fırsat vermeden, ateş bölgenin tümüne sirayet etmeden, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çözüm için harekete geçmelidir.
Kudüs’de yaşanan son olayları değerlendiren Parti meclisimiz, Hak-Par olarak Müslümanlar için kutsal bir mekan olan Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıyı onaylamadığımızı, İsrail’in Müslüman alemini rencide eden bu türden tutumlardan da de vaz geçmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
Son günlerde Türkiye’de yaşanan olayları, artan siyasi gerilimi de değerlendiren Parti Meclisimiz; Kürt sorununun diyalogla, barışçıl ve demokratik yollarla çözümü için herkesin ısrarcı ve tutarlı olması gerektiğini; denenmiş ve çözümü daha da ağırlaştırmaktan, acıları çoğaltmaktan başka işe yaramayacak, kışkırtıcı, tehditkar ve tarafların hassasiyetlerini önemsemeyen üslupla, şiddet ve güvenlikçi politikaların girdabına sürüklenmenin kimseye yararının olmayacağını tespit etmiştir.
Kürt sorununun çözümünü PKK’nin silahsızlandırılmasına indirgeyen Hükümet PKK’yi silahsızlanmaya zorlamak için Kürt halkının meşru temel hak ve özgürlüklerini rehin tutuyor.
Gerekli adımları atmıyor.
PKK ise daha çok Kürt gencinin yaşamını yitirmesine neden olacak şiddeti tırmandırmakla,
6-8 Ekim olayları gibi Kürtlerin yaşadığı mahalleleri, sokakları harabeye çevirmekle, yakıp yıkmakla, esnafı, iş adamını çalışamaz hale getirmekle tehdit ediyor.
Her halükarda Kürtlerin zararlı çıktığı bu kısır döngü kırılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana red-inkar ve imha siyasetleriyle, asimilasyon politikalarıyla bastırılmaya çalışılan, ancak büyüyerek bu güne ulaşan Kürt sorunu Türkiye’de yaklaşık 20 milyonluk bir halkın sorunudur. Ve çözümü için ciddi, cesur ve istikrarlı güven verici bir yaklaşımı gerektirmektedir. Kürt sorunu ulusal bir sorundur ve eşitlik temelinde, adil bir çözüme kavuşturulmalıdır. Biz bunun federal yapılanmayla mümkün olduğunu düşünüyoruz.
Öte yandan Türkiye’yi yasa boğan Soma maden faciasının anıları henüz tazeyken, Ermenek’te de yeni bir maden faciasıyla karşı karşıya kaldık.
18 işçi ilkel koşullarda yapılan madencilik faaliyetlerinin kurbanı oldu.
İş kazalarında dünyada üçüncü sırada olan Türkiye’de madenlerin özelleştirilmesi ve taşeron sistemine geçilmesiyle artan toplu ölümlere, facialara daha ne kadar seyirci kalınacaktır?
Dünya standartlarını önemsemeden, insanlık dışı, ilkel koşullarda yürütülen madencilik faaliyetleri, işsizlikle-açlıkla terbiye edilen emekçilerin mezarlarına dönüştürülmesinin artık önüne geçilmelidir.
Sömürü ve kar hırsı ile maliyetleri düşürme gayretlerine pirim verilmemeli, özellikle iş güvenliği konusundaki kayıtsız tutum bir an önce terk edilerek, uluslararası standartları esas alan güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratılmalıdır. Hükümet hem gerekli yasal düzenlemeleri yapmalı hem de etkin bir denetimi mutlaka sağlamalıdır.
6.Olağan Kongremizi çok adayla, demokratik bir olgunlukla gerçekleştirdik. Gerek Kongre öncesi süreçte, gerekse kongrede partililerimizin gösterdiği, yapıcı, katılımcı tutum ve demokratik olgunlukla gurur duyuyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Kongreler parti politikalarının tartışıldığı ve karara bağlandığı, yeni yöneticilerin belirlendiği süreçler olduğundan hareketle, artık tüm üyelerimizin kardeşlik bilinciyle, tam bir sorumlulukla parti politikalarının hayat bulması, kitlelere taşınması ve önümüzdeki zorlu görevlerin başarılması için el ele vermeye, daha çok çalışmaya çağırıyoruz.
Bu çerçevede, öncelikli hedeflerimizden birinin de Haziran 2015 tarihinde gerçekleşecek olan genel seçimler olduğunu belirleyen Parti Meclisimiz; özgürlük ve demokrasi için, Aleviler başta olmak üzere tüm ezilen, ötekileştirilen kesimlerin meşru haklarının savunulması ve gerçek bir laiklik için, halkımızın güncel taleplerinin kararlılıkla dillendirilmesi, Kürt –Kürdistan sorununun barışçıl demokratik çözümünün önündeki engellerin kaldırılması için HAK-PAR’ı özgürlük, demokrasi ve barıştan yana en geniş kesimlerin bir platformu haline getirmeyi hedefleyecektir.
8-9 Kasım 2014
Hak ve Özgürlükler Partisi
HAK-PAR
Parti Meclisi