GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DÜNYA DEĞİŞTİ (2.BÖLÜM)
Latif EPÖZDEMİR
BİR YÖNETİM MODELİ OLARAK BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemi, devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükümet etme ve devleti yönetme esasına bağlı bir siyasal yönetim biçimidir. Esas itibari ile bu gün dünyada iki temel sistem vardır. Birincisi demokratik yönetimler, ikincisi ise totaliter yönetimler. Herhangi bir sistemi incelerken esasen demokrasi ve özgürlüklerin güvende olması için güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının korunup korunmadığına bakmak gerekir. Eğer herhangi bir sistemde bu ilke korunamıyorsa süren yönetim demokratik hak ve özgürlükler için bir risk oluşturabilir, tehlike oluşturabilir.
Dünyada başkanlık sisteminin ilk icracısı ABD’dir. Amerika Birleşik Devletleri 52 devletin bir araya gelerek oluşturdukları ve bir başkanın tüm devletleri temsil yetkisini kullanabildiği bir sistemdir. ABD bu sistemi kendi ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmiş ve bir model olarak uygulamaya koymuştur. ABD sistemi birleşik devletlerin yanı sıra eyalet ve özerk bölgeleri de kapsamaktadır. Bu yönü ile bakıldığında ABD de aynı zamanda bir federatif sistemin de meriyette olduğu görülmektedir.
Başkanlık sitemi eyalet, sitemi, parlamenter monarşi, federatif sistem gibi sistemlerden herhangi birinde değil belki hemen tümünde mümkün olabilecek bir sistemdir.
Merkeziyetçilik yerine, ademi merkeziyetçilik, dikey yönetimler yerine yatay yönetimler, yargının bağımsızlığının korunması, federal meclis ya da eyalet meclisi ve senato denilen federe meclislerin temsilcilerinden oluşan temsilciler meclisi gibi organların varlığı federal sistemin özünü oluşturmaktadır. Başkanlık sisteminin federal yanını bu esaslar oluşturur.
İngiltere ( Birleşik Krallık, Britanya) İspanya,( İberya) Belçika gibi parlamenter monarşilerde, İsviçre gibi doğrudan demokrasilerde, Almanya ve Rusya gibi federasyonlarda köklü demokratik gelenekler oluştuğundan bu ülkelerde devlet başkanı yâda Kral ya da cumhurbaşkanlığı makamının totaliter bir yönetime dönüşmesi güçtür. Çünkü bu ülkeler çift meclisli yatay sistemlerle yönetilmektedir.
Başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi ortadan kaldırma yetkisi yoktur. Bu yetki özel durumlarda başkan tarafından kullanabilir.
Başkanlık sistemi, bir bakıma “ başkanlık hükûmeti “ sistemidir. Yani Devlet başkanının yürütmenin başkanı olduğu modeldir.
Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeler genellikle cumhuriyet ile yönetilir ya da adlandırılır. Devlet Başkanlığı kavramı Türkçede cumhurbaşkanı sözcüğüne yakın bir anlam ifade eder. Örnek olarakİran ve Güney Kore, Cumhurbaşkanlıkları gibi. Ne var ki ABD ( Amerika Birleşik Devletleri )de bir cumhuriyet olduğu halde ülkenin resmi adında “cumhur” kelimesi geçmemektedir. Buna karşılık “başkan” sözcüğü kullanılmaktadır. Buradan hareketle Devlet Başkanlığı ile cumhurbaşkanlığı unvanları çoğu zaman eş anlamda kullanılır ya da biri diğerinin yerine ikame edilir.
Başkanlık sisteminin tanımı yürütme organının nasıl seçildiği ile anlam bulur..
Başkanlık sistemini parlamenter sistemden ayıran en önemli özellik, başkanlık sisteminde yürütme organı ile yasama organının birlikte ve iç içe geçmemiş olması durumudur.
Başkanlık sisteminde Devlet başkanı yasa önermez fakat yasama organının (parlamento) yaptığı yasaları veto etme hakkına sahiptir.
Keza başkanlık sisteminde başkanın bir süresi vardır. Bu süre içinde gensoru ya da güvensizlik oyu ile başkanı düşürmek olanaklı değildir.Yürütmenin yenilenmesi için erken seçim ya da yeniden seçim kararı alınamaz.
Başkanlık sisteminde başkan doğrudan halk tarafından seçilir. Yürütme organının başkanı tek kişidir. Yürütme için yasamanın güveni esas değildir.
Yukarıdaki ana özelliklerin yanı sıra başkanlık sisteminde yürütme organının yasama organını fesih etme yetkisi yoktur. Yürütme organında görev alan bir kişi aynı anda yasama organında da görev alamaz. Devlet Başkanı, yasama organının çalışmasına katılamaz.
Cumhurbaşkanı sistemindeki monarşilerde cumhurun başı sadece başkan sıfatını taşır. Cumhurbaşkanları hükümette etkin değildirler. Ancak başkanlık sistemiyle yönetilen rejimlerde ise cumhurbaşkanı halk tarafından yürütmenin başı olarak seçilir. Bu tür yönetimlerde devlet başkanı ile hükûmet başkanı arasında ayrım yoktur.
Başkanlık sisteminin uygulandığı eyalet, federatif ya da birleşik devletler modeli ile yönetilen ülkelerde bölgesel ya da yerel yönetimler başkanlık sistemi gibi şekillenir. Amerika Birleşik Devletleri’nin bütün eyaletleri başkanlık sistemini kullanır. Japonya’da hükümet parlamenter sistemi kullanır fakat yerel yönetimler yerel kurullarca seçilen vali ve başkanlarca yönetilir.
Başkanlık sistemini avantajlı kılan kimi özellikler de vardır. Başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçildiğinden devlet başkanının gücü, dolaylı yollardan göreve getirilen liderlere kıyasla daha meşru kılar. ABD’de devlet başkanı halk oylamasından hemen sonra toplanan “Seçiciler Kurulu “tarafından seçilir.
Başkanlık sisteminde başkanlık ve yasama meclisi iki paralel yapı olarak işlev görür. Buna göre; böylelikle her iki birim birbirini karşılıklı olarak denetleyerek suiistimalin ve makamın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İki meclisli yapılarda bu durum önemli bir caydırma nedenidir.
Güçlü yetkilerle donatılmış bir devlet başkanı daha hızlı ve daha atik kararlar alıp bürokrasiye ve mevzuata takılmadan daha erken uygulamaya geçebilir. Sabit bir görev süresi olan devlet başkanı her an değişebilecek bir başbakana kıyasla daha istikrarlı bir ortam temin edebilir. Devlet başkanı görev süresi dolmadan görevinden alınamaz.
Dünyada başkanlık sistemi ile yönetilen ülkeler şunlardır:
Afganistan, Amerika Birleşik Devletleri,Arjantin, Azerbaycan, Beyaz Rusya ,Bolivya,Brezilya,Dominik Cumhuriyeti, Endonezya, Ermenistan, Ekvador,, El Salvador,Filipinler,Guatemala,Güney Kore,Haiti,Honduras,İran,Kazakistan, Kenya, Kolombiya,Kosta Rika ,Rusya, Liberya, Meksika, Nikaragua, Nijerya, Panama, Paraguay, Peru, Seyşeller, Sierra Leone, Sudan, Suriye, Surinam, Şili,Tanzanya, Türkmenistan, Uganda,Uruguay,Venezuela, Zambiya.
Demokratik geleneklerin kökleşmemiş olduğu ülkelerde başkanlık sisteminde “tek adam” lık diktatörlüğe dönüşebilir. Orta ve Latin Amerika’da ve de orta doğuda bu duruma örnek teşkil edebilecek onlarca örnek var.
Ancak başkanlık sisteminin “tek şefliğe” dönüşmesini engelleyen tek model federatif modeldir. Diktatörlüğe dönüşür kaygısı ile hareket edenlerin endişelerini bertaraf edecek model Federatif modeldir. Yeniden yapılanmanın ortak hareket noktası bu olabilir.
Bu konuyu üçüncü bölümde ele alacağız.
Devam edecek.