19 Aralık 1978 günü başlayıp, 26 Aralık 1978 gününe kadar devam eden katliamda kimi iddialara göre 500 civarında insan yaşamını yitirdi.
Resmi rakamlara göre 105 Alevi yurttaş katledildi. Alevi Yurttaşlara ait 200 ev yakıldı,100 civarında iş yeri tahrip edilip yağmalandı.Katliamdan sonra kentin nüfusunun % 80’ni oluşturan Alevi yurttaşların büyük bir kısmı kentten göç etti.
Bu katliam elbetteki planlıydı. Sistemin ötekileştirdiklerinden olan alevi yurttaşlar katledilirken, aynı zamanda sıkıyönetim ve askeri darbeye de gerekçe hazırlandı. Katliamdan sonra 13 ilde sıkı yönetim ilan edildi, daha sonra bu illere yeni iller de katıldı. Neticede 12 Eylülde darbe yapıldı.
Maraş Katliamının gerçek failleri ceza almadılar. Tam tersine ele başları ödüllendirildi.
Bu gün Maraş Katlamı nedeniyle Alevi Derneklerince planlanan etkinlikler Maraş valiliğince yasaklanmıştır. Yasaklama aslında, katliamcı zihniyeti onaylamaktır.
Maraş Katliamının etkinliklerle gündeme getirilmesi toplumsal barış ortamını zedelemez, tam tersine ayrımcılık ve ötekileştirmenin gayri insanı durumunu teşhir eder.
Hak-Par olarak biz Maraş Katlamının sistemli olduğunu biliyoruz. Biz her yurttaşın bireysel ve kollektif İnsan Haklarına sahip olduğunu söylüyoruz. Din ve vicdan özgürlüğünün her yurttaş için vazgeçilmez haklardan olduğunu savunuyoruz. Türkiye nüfusunun üçte birini oluşturan Alevi yurttaşlarımızın inançlarının gereklerini, tam bir özgürlük içinde yerine getirmesini savunuyoruz.Her türlü ayrımcılık ve ötekileştirme uygulamalarının tarihte kalması için mücadele etmeliyiz.
Maraş Katliamını kınıyoruz. Kahraman Maraş valisinin Alevi dernekleri ve duyarlı yurttaşların yapmak istedikleri etkinlikleri yasaklamasının hukuka aykırı ve anti demokratik buluyoruz.
Bir daha bu tür katliamların yaşanmaması, ayrımcı ve ötekileştirici tüm uygulamaların teşhir edilmesini,ve insanlık vicdanında mahkum edilmesini sağlamalıyız.19.12.2015
Av.Abdulmenaf KIRAN
Hak-Par Gnl.Bşk.Yrd.