BURKAY: Benim siyasal hayatım, aynı zamanda birlik için çalışmakla geçti.
Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay 29 Mart günü Hamburg’da KOMKAR’ın düzenlediği sohbet toplantısında ülkedeki son siyasal gelişmeleri ve 7 Haziran seçimleri öncesi durumu değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Burkay, Kuzey parçasında Kürt hareketinin yıllardır ciddi bir oyunla yüz yüze olduğunu belirterek şöyle dedi: “12 Eylül darbesiyle hem sol hareketin, hem Kürt hareketinin barışçı gelişiminin önü kesildi, ilerici, devrimci güçler ezildi ve Kürt ulusal hareketi PKK eliyle yanlış bir kanala, zamansız silahlı eyleme yöneldi, şiddet toplumu sardı. Ama bunun iki taraf bakımından da çözüm olmadığı görüldü. Sözde Kürdistan’ı kurtarmak, Kürt halkını özgürleştirmek için sahneye çıkan PKK ise, Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasının ve yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin ardından tüm temel taleplerini terk etti. Öcalan, ‘pişmanım, yanlış yaptım, fırsat verin yanlışımı düzelteyim’ dedi; ‘ne bağımsızlık, ne federasyon, ne otonomi istiyoruz, bunlar ilkel, modası geçmiş şeylerdir’ dedi. Kemalist görüşleri ve üniter cumhuriyeti savunur oldu. Partisi de onu izledi.
“Böylece Kürt hareketi çok zor bir döneme girdi. PKK eliyle önce Kürt hareketini terörize eden, bunu bahene edip Kürdistan’ı altüst eden, Kürt halkını milyonlarla süren, kıyımdan geçiren rejim, bu kez de yine Öcalan ve PKK eliyle Kürt ulusal hareketini pasifize etmek, sonlandırmak istedi. İşte HAK-PAR 2000’li yılların başında, böylesi bir ortamda, sürece müdahale eden, halka umut veren, yol gösteren bir birlik projesi olarak ortaya çıktı. Onun kuruluşunda benim ve o zaman başında olduğum Kürdistan Sosyalist Partisi’nin epeyce emeği var. Böylece PKK dışındaki yurtsever güçleri legal ve demokratik bir partide bir araya getirmeye çalıştık, bu işe öncülük ettik. Kürt halkının haklı taleplerini yükselttik.
“Ne yazık ki değer yurtsever kesimler bu projeye yeter destek vermediler, kenarda durdular. Bugün de Kürt hareketi üzerindeki oyun devam ediyor. Öcalan ve Partisi ‘Kürt siyasi hareketi’ diye lanse ediliyor. Türkiye’de bazı sol güçler de onun kuyruğuna takılmış durumda. Oysa Öcalan ve partisinin ve o çizgideki legal hareketin, yani HEDEP’in Kürt halkıyla ilgili dişe dokunur hiçbir talebi yok. Öcalan’ın son 10 Maddesi’nde Kürtlerle ilgili bir şey yok. Hükümetin de bir çözüm projesi yok. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha ‘Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin Türklerden eksik nesi var?’ dedi. Bu anlayışla Kürt sorunu çözülmez.
“Sorunun sahibi Kürt halkıdır ve ancak halkımızın mücadelesiyle gerçek bir çözüme, adil ve eşitlikçi bir çözüme ulaşılabilir. 7 Haziran seçimlerine giren 30 kadar parti içinde bunu dile getiren tek parti ise HAK-PAR’dır. Partimiz federasonu, Kürtçenin de resmi dil olmasını, ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim dili olmasını istiyor. Mevcut oyunun ve aldatmacanın bitmesi için özgürlük isteyen Kürtler, barış isteyen demokrat ve hümaniter insanlar HAK-PAR’a destek vermeli. HAK-PAR aynı zamanda Alevi halkın meşru taleplerinin karşılanarak Alevi sorunun çözümünü, gerçek demokratikleşmeyi istiyor. Böylece HAK-PAR sahnedeki en değişimci, özgürlükçü ve barışçı partidir.
Burkay Kürt yurtsever güçleri arasındaki birlik sorununa ve kamuoyunda zaman zaman dile getirilen birlik taleplerine de değinerek şöyle dedi: “Benim uzun siyasal hayatım aynı zamanda, birlik için çaba göstermekle geçti. Tüm güçbirliği, cephe çalışmaları içinde vardık, çoğu birlik çalışmasına öncülük ettik. 1990başından beri oluşan legal partiler için önerici olduk, yer aldık. Son örneği HAK-PAR’dır. HAK-PAR oluşurken tüm yurtsever kesimlere gidildi, gelin birlikte çalışalım, dendi. Ama çok az kişinin dışında gelmediler. Bu çevreler ve kişiler birlik olmamasından yakınır görünüyorlar; ama adım atmaya sıra gelince, gerekli adımlar atılınca da üstlerine düşeni yapmıyorlar, uzak duruyorlar. Siyaset yaptıkları zaman da kendi küçük kulübelerini kurmayı tercih ediyorlar. Hatta yanlış yolda olduğunu bile bile güçlülerin yanında yer alıyorlar. Bu anlayışla oyun bozulamaz, kitleler doğru bir siyasi kanala yönlendirilemez. Bizim iyi niyetli çabalarımız yetmiyor, herkes bu konuda sorumlu davranmalı, birliğe katılmalı, destek vermeli.”
Burkay’ın bir saat kadar süren konuşması ilgiyle izlendi, daha sonra sohbet edildi ve Burkay soruları cevaplandırdı.
Seçimlerde ittifak için HAK-PAR’a bir öneri gelip gelmediği konusundaki bir soruyu cevaplandıran Burkay şöyle dedi: “Arkadaşlardan aldığım son bilgiye göre başka herhangi bir örgütten HAK-PAR’a böylesi bir öneri gelmemiştir. Ama HAK-PAR seçime giremeyen diğer yurtsever örgüt ve gruplara bu konuda öneri götürmüş, henüz olumlu cevap almamıştır. Söz konusu örgüt ve gruplar ne yazık ki yerel seçimler sırasında yapılan teklife de olumlu cevap vermediler. Ama HAK-PAR önümüzdeki 7 Haziran seçimlerine de en geniş alanda katılmak için hazırlığını yoğun biçimde sürdürüyor. Yurt dışındaki kardeşlerimiz de aday olarak, oy vererek ve mali destek sağlayarak HAK-PAR’ın seçim çalışmasına katkıda bulunabilirler ve bulunmalılar.
Haber Merkezi
29 Mart-Hamburg
About Post Author
