Güvenlik güçleri ” parelel yapı” diye adlandırılan çevrenin basın yayın kurumlarına operasyon düzenleyerek içlerinde televizyoncu ve gazetecilerinde yeraldığı otuuza yakın kişiyi gözaltına aldı. Operasyonun bu günlere denk gelmesi bir “tesadüf” müdür yoksa “manidar” mıdır bu farklı kesimlerce tartışılsa da, esas önemli olan hukuksal olup olmadığı, adil olup olmadığıdır.
Türkiye bir kanun devleti olmak yerine bir hukuk devleti olmalıdır. Hükümet insan haklarına saygılı olmaktan çok insan haklarına dayalı bir icraat içinde olmalıdır. Yapılan operasyon toplumun önemli bir kesiminde kaygı verici olarak algılanmıştır. Bu olayın hesaplaşma ve öc almaya yönelik olduğunu savunanlar var. Öyle dahi olsa, basın mensuplarının “terörist” muamelesi görmemesi gerektiği görüşü genel kabul görmektedir.
Yakın geçmişte Kürt basınına karşı acımasız ve hoşgörüsüz davranan devlet, bir çok gazete ve dergiyi yüzlerce kez ağır cezalara çarptırdı, mensuplarını yüzlerce yıl hapse mahkum etti, gazete ofislerini bastı, yaktı, yıktı, tarumar etti, gazete çalışanlarına “yasa dışı örgüt mensubu” ve “terörist” damgasını vurdu.
Kürt halkının ve onun demokrat ve ilerici güçlerinin, emekten, barış ve demokrasiden yana olan, sömürüsüz bir dünya dileyen, özgür ve demokratik bir düzen isteyen tüm ezilen kesimlerin vicdanının sesi olarak kendini ifade eden Hak ve Özgürlükler Partisi, HAKPAR, gözaltına alınan basın mensuplarının görüş ve düşüncelerine katılmıyor olsa bile, bu gün onlara karşı yapılan bu uygulamayı tasvip etmiyor, bu soruşturmanın hukuk içinde ve adil olarak yürütülmesi gereğinin önemini hatırlatmak istiyor.
Muhalifleri susturmak, ülkeyi tek sesli bir yapı haline getirmek, taraf olmayanları bertaraf etmek tehlikeli bir gidişatın sinyallerini vermektedir. Bu gidişat halklarımızda kaygı ve korku yaratmaktadır. Devlet korkutan değil, kucaklayan devlet olmalıdır.
Toplumun tüm duyarlı, demokrat ve adil kesimlerine, vicdanı temiz aydınlara, sanatçılara ,sivil toplum kuruluşlarına; kısacası özgür ve demokratik bir yaşamdan yana olan herkese çağrımızdır.:
-Geliniz ülkedeki tüm hukuksuzluklara ve insan hakları gasp ve ihlallerine karşı, hukuk için, özgürlük için, eşitlik ve adalet için tek yürek olup ülkeyi demokratik bir yapıya kavuşturalım.
– Geliniz ele ele vererek nereden gelirse gelsin her türlü baskılara, ırkçı-şöven uygulamalara, sömürüye ve zulme karşı yek vücut olup karşı duralım.
-Hukuk ve adalet herkes için gereklidir. Bana dokunmayan bin yıl yaşasın zihniyetini bırakmalı, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işler hale gelmesi için mücadele etmeliyiz.
15.12.2014
A. Latif EPÖZDEMİR
Hak ve Özgürlükler Partisi
Genel Başkan Yardımcısı