GÜNCEL

Kürt sorunu Türkiye’nin en temel ve acil çözüm bekleyen sorunu olmaya devam ediyor

Hak ve Özgürlükler Partisi Başkalık Kurulu Sonuç Bildirisi

30 Kasım 2014 Pazar günü Diyarbakır’da toplanan Başkanlık Kurulumuz son siyasal gelişmeleri değerlendirerek aşağıdaki açıklamayı kamuoyu ile paylaşmayı uygun görmüştür.

 

Kürt sorunu Türkiye’nin en temel ve acil çözüm bekleyen sorunu olmaya devam ediyor

 

Özellikle son yıllarda Ortadoğu’da meydana gelen ve kanlı boğazlaşmalara dönüşen olaylar da gösteriyor ki, sorunların çözümünün ertelenmesi ve ya bastırılması onları ortadan kaldırmıyor tam tersine daha da büyümesine neden oluyor. Türkiye’de de neredeyse 200 yıllık bir geçmişe sahip olan ve büyüyerek günümüze ulaşan Kürt /Kürdistan sorunu adil ve çağdaş bir çözüm bekliyor.

Sorunun çözümü için çokça denenen-geleneksel şiddet politikalarının sonuç vermediği ortadayken, Devletin ve Hükümetin tüm Kürt kesimleri ile diyaloga dayalı, barışçıl çözümlerin önünü açması ve bu konuda cesur adımlar atması gerekmektedir. Kürt/Kürdistan meselesini sadece PKK sorununa indirgeme çabaları bilinçli ama sonuç vermeyecek bir çabadır. Biz PKK ile MİT arasında diyalogu, silahların devreden çıkarılması çerçevesinde önemsiyor ve destekliyoruz. Kürt sorununun çözümünün ancak Kürt halkının temel haklarının tanıması ile mümkün olacağını düşünüyoruz. Bu iki halkın eşitliğine dayalı bir federasyon ile gerçekleşebilir.

 

 

Öte yandan 6-8 Ekim Olaylarının yarattığı gerilimin aşılması, iki taraf içinde de var olan, süreci bitirme ve yeniden çatışma zeminine döndürme çabalarının şimdilik başarılı olamaması sevindiricidir.

Ancak Kürdistan’da devlet ile PKK arasında sıkışan halkın sıkıntıları da giderek büyümektedir. Esnaf senetlerini ödeyemez durumdadır. Cezalardan yılan pek çok iş adamı çalışamaz duruma düşmekte, bölgeyi terk etmektedir. Şiddet ve gerilim politikalarının yarattığı tablo pek çok tehlikeye işaret etmektedir.

Hak-PAR şiddete dayalı politikaların hiç kimseye yararı olmadığına, acıları büyütmekten başka sonuçlar doğurmayacağına bir kez daha dikkat çeker. Hükümet, varsa bir an önce   “çözüm”e yönelik politikasını ortaya koymalı, PKK de silahlı mücadeleyi sonlandırmalıdır.

 

Son günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Irak’a ve Güney Kürdistan bölgesine yaptığı ziyaretler ve verilen mesajlar geçmişte Irak-Türkiye, Türkiye Güney Kürdistan ilişkileri açısından olumlu bir duruma işaret etmektedir.

Bölgede artan İran etkisine paralel olarak bozulan Irak Türkiye ilişkileri, Iraktaki iç çatışmalar ve  İŞİD saldırıları sonrası oluşan boğucu atmosferde ayakta kalamayan Maliki yönetiminin yerine geçen Haydar el İbadi sonrası normalleşmeye başladı.

Yine, Türk devletinin “kırmızıçizgileri” ni terk ederek Güney Kürdistan Bölge Başkanı ve yöneticileriyle iyi komşuluk ve karşılıklı çıkarları esas alan görüşmeler yapmasını olumlu buluyoruz. Bu hem Türkiye hem de Güney Kürdistan için olumlu bir süreçtir. Türkiye’de yaşayan 20 milyon Kürt Güney Kürdistan Hükümetiyle iyi ve uygar ilişkiler sürdürülmesinden yanadır. Dileğimiz hükümetin  Kürdistan’ın tüm parçalarıyla dostça,uygar ilişkiler sürdürmek üzere politikalarını revize etmesidir.

Yine Sayın Davutoğlu’nun Türkiye’nin temel problemlerinden biri olan Alevi meselesinde takındığı üslubu da olumlu buluyoruz. Dersim Katliamı dolayısıyla “size zulmedildi, ayıp edildi” diyen Başbakan bu ayıptan kurtulmanın da adımlarını atmalı, bir an önce Dersimlilerin ve Alevilerin taleplerini karşılayan somut bir pratik sergilemelidir.

 

HAK-PAR Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümünü ve gerçek anlamda, çağdaş bir demokrasiyi hedeflerken, kuruluş felsefesine uygun olarak, Kürdistani değerlere  dayalı politikalarını sürdürmeye devem edecektir. 01.12.2014

 

HAK-PAR

BAŞKANLIK KURULU

About Post Author