GÜNCEL

HAK-PAR Diyarbakır Kongresi yapıldı


BURKAY: Sorunu uygarca ve eşitlik temelinde çözelim

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Diyarbakır İl Örgütü 6. Olağan Kongresi, Genel Başkan Kemal Burkay’ın katılımıyla gerçekleşti.

29 Haziran 2014 Pazar günü Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Diyarbakır İl Örgütü 6. Olağan Kongresi, HAK-PAR Genel Başkanı Kemal Burkay’ın katılımıyla gerçekleşti.

Kaplan 2 Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye, HAK-PAR Genel Başkanı Kemal Burkay, Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Aras, Genel Sekreter Fehmi Demir, Elazığ İl Başkanı Siracettin Sarı, Mardin İl Başkanı Abdülmüttalip Bilgiçoğlu, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (T-KDP) yöneticisi Sedat Karademir, Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Yöneticisi Abdurrahman Şanlı, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi(ÖSP) İl Başkanı Nusret Maçin, Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) İl Başkanı Vedat Turgut, (KOMKAR EU) Başkanı Kovan Amedî, Diyarbakır Çıra Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Burhan Deniz, Şırnak ve İlçeleri Derneği (ŞİVİ-DER) Başkanı Aziz Özalp, Dicle Fırat Diyalog Gurubu sözcüsü Muhittin Batmanlı, Öze Dönüş Platformu temsilcisi Fikri Amedî, Azadi İnisiyatifi temsilcisi Sedat Doğan, Kürt siyasetçi İbrahim Güçlü ve yazar Sait Veroj katıldı. 

Divanın seçilmesinin ardından Kürdistan Şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sonrası HAK-PAR Diyarbakır İl Başkanı Vasıf Kahraman, yönetim kurulu adına konuşma yaptı.

Kahraman konuşmasında şunları dile getirdi: “Hak ve Özgürlükler partisi olarak çağın gereksinimlerine cevap veren ilkeli, ülke koşullarına uygun programa sahip bir partiyiz. Partimizin Diyarbakır İl Örgütünün iki yıllık süre zarfı boyunca ben ve arkadaşlarım elimizden geldiği kadar imkânlarımız dâhilinde çalışmalar yürüttük. Bu çalışmalarda bize destek veren partili arkadaşlarımıza, dostlarımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz. Bu iki yıllık zaman diliminde bir yerel seçim atlattık. Seçimde gücümüz oranında çalışmalar yürüttük, kanımca bazı amaçlarımızı da gerçekleştirdik. Partimizi kitlelere tanıttık, Diyarbakır’ın tüm ilçelerinde çalışmalar yaptık, çalışmalar sonucunda arzu ettiğimiz sonuca ulaşamazsak da gelecek için iyi bir zemin oluşturduğumuza inanıyorum.

Hak ve özgürlükler için mücadeleyi yeni dünya gerçekliği üzerine oturtmalıyız

Arkadaşlar geçmişte halkımızın aleyhine şekillenen statüko bugün çatırdıyor. Güney Kürdistan artık özgür. Güney Batı Kürdistan ise özgürlüğün eşiğinde duruyor. İnanıyoruz ki kısa bir gelecekte Kürdistan’ın Doğu parçasında da özgürlük sesleri duyacağız.

Biz, Kürdistan’ın en büyük parçasında özgürlük problemlerine çözüm üretmeye çalışırken dünyada ve bölgemizde meydana gelen olağanüstü değişimleri iyi okumalı, hak ve özgürlükler için mücadeleyi yeni dünya gerçekliği üzerine oturtmalıyız

Legal, demokratik, diyaloga açık yol ve yöntemler çok daha etkili bir duruma gelmiştir.

Bugün hem dünya hem de Türkiye farklı bir noktadadır. Geçmişte statükonun bekçiliğini yapan anti demokratik olarak nitelendirdiğimiz pek çok odak bugün değişimin birer aktörü, hatta motoru durumuna gelmiştir. Toplumsal sorunların çözümü için geçmişte sert, çatışmacı, hatta silahlı yollarla sonuç alıcı iken bugün durum değişmiştir. 

Legal, demokratik, diyaloga açık yol ve yöntemler; meşruiyeti esas alan sivil itaatsizlik kampanyaları ve kitlesel eylemler çok daha etkili bir duruma gelmiştir. Bizler de sürece uygun, halkımızın haklı ve meşru talepleri için mücadele ederken yeni, çağdaş yol ve yöntemleri devreye sokabilmeliyiz. 

Kürt siyaseti sömürgeci rejimin tuzaklarına karşı uyanık olmalı, hiçbir provokasyona meydan vermemelidir.

İl başkanı Vasıf Kahraman’ın konuşmasından sonra Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Kemal Burkay bir konuşma yaptı. Burkay konuşmasına 29 Haziran’ın Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edildikleri gün olduğunu hatırlatarak şöyle dedi:

“Temel haklar tanınsaydı bu kavgalar olmayacaktı”

“29 Haziran Şeyh Said ve arkadaşlarının idam edildiği gündür. Bu bakımdan onları saygıyla anıyoruz. Eğer Cumhuriyet kurulurken Kürt halkının temel hakları tanınsaydı, eşitlikçi bir sistem getirilseydi ve demokratik bir düzen oluşturabilseydi, Şeyh Said ayaklanması dâhil olmak üzere, bütün bu kavgalar ve dövüşler olmayacaktı.” dedi.

“Kürtlerin tarihini yok etmek insani bir uygulama değil”

Geçmişte Kürtler üzerine acımasızca politikaların izlendiğini aktaran Burkay, “Kürtler haklarını istedikleri zaman onların üzerine çok sert şekilde gidildi. Önce, 1925 Şeyh Said hareketinde Şeyh Said ve onlarca Kürt lider idam edildi. Bunu Ağrı, Dêrsim gibi başka Kürt katliamları izledi. Bu insanlar, yalnızca idam edilmekle kalmadı onların mezarları da gizlendi. Şeyh Said ve arkadaşlarının yanı sıra Seyid Rıza’nın ve daha sonra Said-i Nursi’nin mezarları da yok edildi. Bu sistemli bir politikaydı. Kürtlerin tarihini yok etmek, Kürtlerin ulusal kahramanlarının izlerini kaybettirmek insani bir uygulama değil. Bunlar yanlış bir uygulamaydı. Sorunları çözmeye de hizmet etmedi. Türkiye, tarihinin bu bölümleriyle de hesaplaşmalı, mezarların yerleri belirlenmeli ve kendilerine anıt mezar yapılmalı,” dedi.

“PKK artık silah bırakmalı ve çocukları dağa götürmemeli”

PKK’nin çocukları dağa götürmesinden vazgeçmesi gerektiğini dile getiren Burkay, “30 senedir bir çatışma dönemi yaşadık. Sorunlar şiddetle, savaşla çözülmüyor. Bu dönemde uygarca diyalogla, barışçı ve siyasal yöntemlerle sorunlarımızı çözebiliriz. Kanımca Türk devletini yönetenler de Kürt tarafında silah kullanan PKK de bunu anlıyor. PKK, artık silah bırakmalı ve çocukları dağa götürmemeli. Devlet bu insanların silah bırakıp dağdan inmesi için ne lazımsa yapmalı. Bunun için yasal zemin oluşturmalı. Dağdan inenler evlerine serbestçe dönmeli, hapse girmemeli. Cezaevindekiler çıkmalı ve yurt dışındakiler dönebilmeli. Her iki taraf bunun için gereken adımları atmalı. Silahlar gerçekten susmalı. PKK silah bırakmalı ve devlet siyasetin yolu açılmalı.” dedi.

“Kürt sorunun çözümü için cesur adımlara ihtiyaç var”

Kürt sorunun çözümü için cesur adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Burkay konuşmasına şöyle devam etti: “Ama sadece silah bırakmakla sorun çözülmüş olmaz. Esas sorun Kürt halkının temel haklarının tanınmasıdır. Bu haklar verilmeden ülkeye barışın gelmesi bir hayal olur. Dolayısıyla çözüm ve barış en başta Kürt sorununun çözümüdür. Biz bunun eşitlik temelinde olacağına inanıyoruz. Her halk gibi Kürt halkının da elbet kendi kaderini tayin hakkı var. Ancak eşitlik temelinde bir federasyonla da bu sorun çözülür, biz HAK-PAR olarak bunu istiyoruz. Yeter ki Türk devleti böylesine eşitlikçi bir adımı atsın. Kürt sorunu Türkiye’nin sırtındaki en büyük kamburdur. Kürd sorunun çözümü ve barışa ulaşmak için cesur adımlara ihtiyaç var.”


1.Dünya Savaşı sonrası oluşan sistem çöküyor

Burkay konuşmasında Irak’taki son gelişmelerden söz ederek şöyle dedi: “Irak ve Suriye’deki son gelişmeler de gösteriyor ki 1. Dünya Savaşı’nın ardından Ortadoğu’da kurulan sistem çöküyor. Bu sistem en çok Kürt halkına zarar verdi. Kürtlerin ülkesi bir kez daha bölündü, Kürtler özgürlüklerine kavuşamadılar. Bugün ise 90 yıl önce oluşturulan bu haksız sistem çöküyor. Irak ve Suriye rejimleri eğer Kürt halkının haklarını tanıyıp çağdaş bir demokrasiye geçebilselerdi bugün yaşadıklarını yaşamazlardı. Maliki rejimi Anayasa’yı uygulamaktan kaçındı ve Sünni ve Şii Arap kesimleri arasındaki çatışma artık birlikte yaşamayı imkansız bir hale getirdi. Bu aşamadan sonra Irak ya üç bölgeli bir konfederasyona dönüşecek, ya da ortaya üç ayrı devlet çıkacak, Güney Kürdistan’da böylece bağımsız olacak. Suriye ise kanlı bir iç savaş yaşadı, yanıp yıkıldı. Bundan böyle Suriye ya federal ve demokratik bir sistem oluşturacak ya da bölünecek.”

Bundan İran ve Türkiye’nin de dersler çıkarması gerekir

Burkay, Irak ve Suriye’de yaşananlardan İran ve Türkiye’nin de dersler çıkarması gerektiğini belirterek şöyle dedi: “Biz ülkemizin Irak ve Suriye gibi bir yıkım yaşamasını ve halklarımızın daha fazla acı çekmesini istemiyoruz. Bunun için uygarca çözümler bulalım, eşitlik temelinde federal bir sistem oluşturarak ülkemizde barışı sağlayalım.”

HAK-PAR Genel Başkanı Kemal Burkay’ın konuşmasının ardından konuklardan Katılımcı Demokrasi Partisi(KADEP) yöneticisi Abdurahman Şanlı, siyasetçi İbrahim Güçlü ve Azadî İnisiyatifi yöneticisi Sedat Doğan’da birer konuşma yaptılar.

Konuşmaların ardından Faaliyet Raporu ve Mali Rapor okundu. Yapılan oylamanın sonunda kongreye tek liste halinde giren Vasıf Kahraman yeniden Hak ve Özgürlükler Partisi(HAK-PAR) Diyarbakır İl Başkanlığı”na seçildi. Diyarbakır İl Yönetimine de Nevzat Baykal, Mustafa Vural, Selahattin Yalçın, Ramazan Dürük, Hasan Barak ve Hatice Tunar seçildi.

About Post Author