HAK-PAR Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Sevgi Çelik Moray, seçilmeleri durumunda Diyarbakır’daki sosyal yozlaşmanın önüne geçecek projelerinin olduğunu belirterek, halktan kendilerine fırsat vermelerini istedi. Diyarbakır’a layık birçok projelerinin bulunduğunu kaydeden Moray, Dağkapı Meydanı’na Şeyh Sait ve arkadaşlarının anıtını yapacaklarını ifade etti. Moray, Hevsel’i botanik parka dönüştürüp, Kırklar Dağı’nı yapılaşmadan kurtaracaklarına da dikkat çekti.
DİYARBAKIR Güneydoğu Ekspres- Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Sevgi Çelik Moray, yerel seçim çalışmaları çerçevesinde, gazetemizi ziyaret etti.
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Pişkin’e, projelerini anlatan Moray, bütün adayların siyaset üzerinden konuştuğunu ve vicdan muhabbeti yaptığını belirterek, kendilerinin projelerle ortaya çıktığını kaydetti. Diyarbakır’ın en önemli sorunlarından birinin sosyal yozlaşma olduğuna dikkat çeken Moray, öncelikli hedeflerinin bunun önüne geçmek olduğunu belirtti. 1990 sonrasında yaşanan savaşla birlikte ciddi bir göç dalgasının yaşandığını, köylerinden göç etmek zorunda kalan insanların kültür şokuna uğradıklarını ve bunun yanı sıra işsizlik ve yoksullukla boğuştuklarını vurgulayan Moray, şunları kaydetti:
“Bu yüzden kapkaç ve hırsızlık ile uyuşturucu kullanımı arttı. Öncelikle bunların önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabii ki de bu sadece yerel yönetimlerin tek başına yapabileceği bir iş değil. Gerek merkezi hükümet, gerek kamu kurum ve kuruluşları, gerekse sivil toplum örgütleri ile birlikte bunun önüne geçeceğiz. Aynı zaman da işsizlik ve yoksulluk ile ilgili hükümeti zorlayacağız. Diyarbakır devlet yatırımlarından uzun yıllardır mahrum bırakıldı. Pozitif ayrımcılık uygulanması için çaba içerisinde olacağız.”
“Şeyh Sait’in anıtını yapacağız”
Kentte maneviyat eksikliğinin yaşandığına da işaret eden Moray, “Kürt liderlerin mezarları bile ortadan kaldırıldı. Bilinçli bir proje ile halk köklerinden kopartıldı. Şeyh Sait ve arkadaşlarının asıldığı Dağkapı Meydanı’nda bir anıt da yapacağız. Sosyal yozlaşmaya karşı seferberlik ruhuyla mücadele edeceğiz” dedi.
“Daha şeffaf çalışacağız”
Sivil toplum örgütleri, inanç grupları, gençler ve kadınlarla birlikte belediyeleri yöneteceklerini anlatan Moray, “Çünkü biz katılımcı belediyeciliği onaylıyoruz. Belediye parlamento gibi çalışacak. Şehri ilgilendiren konularda referanduma gidilecek. Bakıyorsunuz Türkiye’deki hemen her belediye üzerinde yolsuzluk iddiaları var. Biz yandaş politikaya da karşıyız. Belediyeleri daha şeffaf yöneteceğiz. Denetlenebileceğiz. Her yılın aralık ayında bütçemiz ve yapılacak çalışmaları kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu.
Hafif raylı sistem ve metro
Kentte ciddi bir trafik sorununun yaşandığına ve bunun artarak devam ettiğine de vurgu yapan Moray, şunları kaydetti:
“Alternatif yollar çok az. Alternatif yollar geliştireceğiz. Dicle Ray adında hafif raylı sisteme geçilmesi için bir projemiz var. Ofis ve Bağlar arasındaki tren raylarını bunun için kullanıp, mevcut garı da şehir dışına taşımayı planlıyoruz. Şehitlik Mahallesi’nden, Araştırma Hastanesi’ne kadar uzayacak bu sistem ve kente çok ucuza mal olacak. Aynı zaman da kentin metroya kavuşturulması da gerekiyor. Kent gittikçe büyüyor ve nüfus artıyor. Metro için girişimlere şimdiden başlanamazsa ileriki zamanlarda daha sıkıntılı olur. Bunun girişimlerini de hemen başlatacağız.”
Hevsel ve Kırklar Dağı
Diyarbakır’da çok az yeşil alanın bulunduğunu ve bunu arttırmak için de projelerinin olduğunu anlatan Moray, “Şu an da Hevsel Bahçeleri ile ilgili bir karışıklık söz konusu. Biz 8 bin yıllık mazisi olan, 200’ün üzerinde kuş türünün yaşadığı ve binlerce bitki çeşidinin bulunduğu Hevsel Bahçeleri’ni botanik parka dönüştüreceğiz. Hevsel’in layıkıyla kullanılmasını sağlayacağız. Çünkü orası doğasına uygun olarak yaşatılmıyor. Bunun yanı sıra Dicle Vadisini ıslah edeceğiz ve Kırklar Dağı’nı da ucubelerden kurtarıp, oradaki yapılaşmanın önüne geçerek, halka açacağız” dedi.
“Tarihimiz halen hırpalanıyor”
Diyarbakır’ı kültür ve turizm kenti haline getireceklerini de dile getiren Moray, kentte çok sayıda tarihi mekanının bulunduğunu, bunların değerlendirilmesi durumunda hem kent turizmine hem de kent ekonomisine ciddi katkı sağlanabileceğini ifade etti. Diyarbakır evlerinin ve surların layıkıyla kullanılmadığına ve restore edilmediğine işaret eden Moray, “Özellikle sur içinin yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Buradaki tarihi yapıların elden geçirilmesi lazım. Yine buradaki park ve otel problemlerine çözüm bulunmalı. Tüm bunların ciddi ve detaylı düşünülüp, aslına uygun kullanılmasını gerekiyor. Bunun için de ciddi bir gayret içerisinde olacağız” diye konuştu.
“Ücretsiz kreşler açacağız”
Kadın ve engellilere yönelik projelerinin de bulunduğunu, kadınların modern yaşama ve siyasete katılımlarının önünü açacaklarını anlatan Moray, şöyle konuştu:
“Kadınların siyasete ve modern yaşama katılmalarının önündeki en büyük engel çocuklardır. Bu nedenle ücretsiz kreşler ve çocuk bakım evleri açıp, kadınların işlerini kolaylaştıracağız. Yine kentte hem kadın sığınma evi sayısı hem de bu evlerin donanımları yetersiz. Sığınma evlerinin güvenliği konusunda da ciddi sıkıntılar var. Kadın sığınma evi sayısını arttırıp, buraları daha işlevsel hale getireceğiz.”
“Hayalperest davranmadık”
Projeleri hazırlarken hayalperest davranmadıklarını da işaret eden Moray, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha büyük projelerimiz var. Ancak belediyenin bütçesinin ne olduğunu bilmeden henüz bunlarla ilgili konuşmak istemiyoruz. Ancak belediyelerde yolsuzluk yapılmaması durumunda projelerimizin daha fazlasını sağlayacak bütçeye sahip olduğunu biliyoruz. Bu kenti 15 yıldır BDP yönetiyor ve yerel problemlerin giderilmediğini gördük. Biz de denemek istiyoruz ve halkımızdan bize fırsat vermelerini istiyoruz. Halkımıza hizmete adayız.”
“BDP, gereğini yerine getirmedi”
HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel ise, tüm partilerin yerel seçimleri referandum olarak gördüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
“Bu nedensiz değil. Toplumda ciddi bir kutuplaşma var. Yerel seçimlerin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri daha sonra da genel seçimler var. Bu nedenle bütün siyasi partiler bu seçimlere referandum olarak bakıyor. Başbakan gelecek oylara göre Cumhurbaşkanlığı adaylığını gündeme getirecek ya da vazgeçecektir. CHP’de gelecek oylara göre genel seçimler için parti politikasını belirleyecektir. Türkiye kendi sorunları çözemedi. Yeni anayasa henüz tamamlanamadı. Kürt sorununun çözümü beklemede kaldı. Çözüm sürecinde silahlar sustu ancak gerisi getirilmedi. AB’den beklentiler gündemden düştü. Bunlar Türkiye’yi istikrarsızlığa doğru götürüyor. Seçimlerin bir de Kürt siyasetindeki rolü var. Son 15 yıla baktığımızda BDP Kürtlerin kendilerine sunduğu kredinin gereğini yerine getirmedi. BDP’nin Kürtler üzerinde kurduğu vesayet belirmeye başladı. Bu çok tehlikeli. BDP topluma tepeden bakan bir hegemonya inşası içinde. Van’da BDP yandaşları bizim partimize saldırdılar. Batıdaki faşist güçlerin HDP’ye saldırdığı dönemde gerçekleşti bu. Bu yüzden HAK-PAR’ın güçlenerek, Kürt siyasetine bir çoğulculuk getirmesini istiyoruz. Aynı zamanda HAK-PAR’ın alacağı oylar BDP’nin kendine çeki düzen vermesini sağlayacaktır.”