Konya Katliam Davası’nın 2. Duruşması Yapıldı
Kamuoyunun Konya Katliam Davası olarak bildiği 7 kişinin katledilği davanın 2. duruşması bugün Konya 4.Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyetini protesto eden avukatlar ve katledilen Kürd ailenin yakınları salonu terk etti.
Dava duruşmasına partimizi temsilen gözlemci sıfatıyla HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Osman Sarıtaş katıldı.
Katliam Davasının ilk duruşması Konya’da 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14 Aralık 2021’de yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşmişti. Ancak yargılama mahkeme salonunda çıkan olaylar nedeniyle duruşması bugüne (08.02.2022) ertelenmişti.
Bugün saat 09:00’da açılan duruşmada birçok baro, siyasi parti, STK temsilcileri ve müşteki yakınları konferans salonunda hazır bulundular.
Duruşmanın başlangıcında söz alan avukatlar, mahkemenin tutum ve davranışları, davayı ele alış biçimi ve yargılama safhasının usul ve esaslara göre yapmadığını, katliamı gerçekleştiren failin ve onu azmettirenleri, bunların arasındaki ilişkileri araştırmadığı, etkin bir soruşturmanın yapılmadığı adeta olayı ört pas etmeye çalıştığını dile getirerek reddi talebinde bulundular. Duruşmaya yarım saat ara veren mahkeme başkanı reddi hakim talebini geri çevirmek suretiyle yargılamaya devam etmesi üzerine avukatlar tekrar söz alarak yargılama safhasına geçilemeyeceğini, reddi hakim taleplerinin bir üst mahkemede karara bağlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceği yönündeki itirazlara rağmen mahkeme heyetinin bunu göz ardı ederek yargılamaya devam etmesi üzerine avukatlar ve ölen ailenin yakınları mahkeme heyetini protesto ederek salonu terk ettiler.
1.Duruşmada Neler Olmuştu?
Dava duruşmasına müdahil olmak için dışardan gelen başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere Diyarbakır, Şırnak, Muş, Van, Batman, Mardin, Ankara ve Yalova Baroları ve İnsan Hakları Derneği Konya Şubesi birer temsilci göndererek davaya müdahil olma taleplerini dile getirdiler. Temsilciler bu dava sıradan bir dava değil ırkçı bir saikle yapılmış olduğundan ve bu cinayetin soruşturma evresinde ciddi eksikliklerin bulunması, ayrıca insan hakları ihlali niteliğinde olduğundan dolayı yaşam hakkının korunması hak ve özgürlüklerin korunması münasebetiyle müdahil olma gerekliliği doğduğunu belirttiler. Ancak mahkeme heyeti bu talebi kabul etmeyerek reddetmişti.
11 Kişinin yargılandığı davada tek tutuklu olan fail Mehmet Altun duruşmaya Kırıkkale F tipi Cezaevi’nden uzaktan görüntülü ve sesli bağlantı sistemi ile katılmıştı. Diğer 10 sanığın 6’sı duruşmada hazır, 4’ü ise yine uzaktan görüntülü ve sesli bağlantı sistemi katılmışlardı. Tek tek ifadeleri alınan sanıklar katil dahil olmak üzere hiç birisi bu yaptıklarından dolayı pişmanlık göstermedi. Bu da olayın ırkçı bir saldırı olduğunu gösteren açık bir tutumdur.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamenin özeti okunarak yargılama başladı. Buna göre Savcı, 7 kişinin katili Mehmet Altun hakkında “Canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürme” suçundan 7’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “Yakarak mala zarar verme” suçundan 8 yıla kadar hapis, “6136 sayılı yasaya muhalefet” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve “Konut dokunulmazlığının ihlali” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 10 sanık hakkında ’Canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürmeye azmettirme’, ’Yakarak mala zarar vermeye azmettirme’ suçlarından cezalandırılmalarını talep etti.
Bugünkü ilk duruşmada gerek savcılığın hazırlamış olduğu iddianame, gerekse mahkeme heyetinin tutumu ve bu davanın adli bir olay olarak ele alınması, daha şimdiden bu davanın gerçekliğinden koparılmaya çalışıldığının açık bir göstergesi olmuştur. Savunma avukatlarının bu saldırıyı nefret/soykırım cezasına göre yargılamak gerektiğini dile getirmelerine rağmen mahkeme heyeti bu talepleri henüz kabul etmiş değil. Önümüzdeki günlerde yargılamanın seyrinin değişebilme ihtimalinin çok düşük olduğu gözükmektedir.
Türkiye’nin batı şehirlerinde son 2 yıldır Kürtlere karşı yapılan nefret içerikli ırkçı saldırılarda ve buna bağlı yapılan yargılamalarda hiçbir şekilde nefret suçu ile cezalandırılan bir yargılama görülmedi. Adaletin yerini bulmadığı zaman vicdanlarda da yerini bulamayacaktır. En kutsal hak olan yaşam hakkını korumak, sağlamak hukuk devletinin en temel vazifelerinden biridir.
KATLİAMIN GEÇMİŞİ
30 Temmuz Cuma günü saat 18.50 sıralarında Konya ili merkez Meram ilçesi Hasanköy Mahallesinde, Yaşar Dedeoğulları’na (65) ait eve gelen husumetli olduğu yan komşusu Lütfi Keleş’in başka mahallede oturan kayınbiraderi Mehmet Altun, bahçede aileyle bir süre konuştuktan sonra yanındaki tabancayla bahçede bulunan Yaşar Dedeoğulları ve eşi İpek Dedeoğulları (62) ile çocukları Serap (36), Serpil (32), Sibel (30), Metin (45) ve Barış Dedeoğulları’nı (35) silahla ateş ederek katletti. Ardından eve benzin dökerek ateşe verip kaçmıştı.
HAK-PAR BASIN BÜROSU