Dünyanın büyük bir kısmında 5 Ekim’de, kutlanan öğretmenler günü, öğretmenlik mesleğini yürüten kişileri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerle kutlanılan bir gündür.
Bilindiği gibi 5 Ekim 1966 günü, UNESCO’nun çağırısı ile Paris’te gerçekleşen “Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler Arası Özel Konferansı” sona erdi. Konferans sonucunda UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü), ile ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” önerisi oybirliği ile kabul edildi. Dünyanın birçok yerinde bu nedenle her yıl 5 Ekim günü “Uluslararası Öğretmenler Günü” olarak kabul edilmektedir.
Dünya genelinin tersine, bazı Arap ülkeleri Öğretmenler Günü olarak 28 Şubat’ı kabul etmektedirler. Türkiye ise 24 Kasım’da kutlamaktadır.
Oysa ki Türkiye’de 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak kutlanması geleneği 12 Eylül faşizminin bir kalıntısıdır. Yani bu tarih faşist cunta ile başlamıştır.
Bilindiği gibi askeri cunta kendini “Atatürkçü” ilan ederek yaptığı her türlü uygulamayı bu ideolojiye uyarlamaya büyük özen göstermişti. Gerekçe olarak da Mustafa Kemal’in, 24 Kasım 1928 günü kendini “Mekteplerin Başöğretmeni” olarak atamış olması ileri sürülmüştü. Bu nedenle, resmi ideolojiye uygun olarak, “Atatürk” adı, literatürde “en büyük öğretmen” olarak yerini almış ve tüm ders kitaplarına da bu şekilde geçmiştir.
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR diyor ki, çocuklarımızın gönlünün kahramanları olarak bilinen; yiğit, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizin bu darbe kalıntısı günü kendi günleri olarak kabul etmemeleri gerekir.
HAK-PAR, bilim ve eğitim emekçilerinin en çok yararına olan grevli-toplu iş sözleşmeli sendika hakkının elde edilmesi için öğretmenlerimizin yürüttüğü mücadeleyi haklı bulur ve destekler.
Öğretmen örgütleri 24 Kasım’ı reddetmeli, öğretmenlere işkence etmiş ırkçı-faşist bir yönetimin eseri olan 24 Kasım’ı iade etmelidirler. Rütbesi sökülerek yaptığı askeri darbeden ötürü idamla yargılanmış bir generalin eseri olan 24 Kasım resmen kaldırılmalıdır. Öğretmenlerimizin, 24 Kasım yerine, 5 Ekim gününü Öğretmenler Günü olarak kabul ederek kutlamaları daha manidardır.
Hayatın her alanında 12 Eylül faşizminin izlerini ve kalıntılarını temizlemek için, onurlu, özgür ve demokratik bir yaşam için öğretmenlerimiz çocuklarımıza öncülük etmeli, geleceğimizi aydınlatmalı, yeni kuşağı; beyni özgür, iradesi özgür ve demokrasiye bağlı bir kuşak olarak yetiştirmelidirler.
Bu vesile ile bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Öğretmenler yılda bir kez yerine her gün hatırlanmalıdır. Pedagojik formasyonu yeterli, öğretmenlik hakkı elde etmiş olduğu halde hala atanmayan tüm öğretmenlerin atamaları da derhal yapılmalıdır. 24.11.2021
HAKPAR BASIN BÜROSU