KÜRD KÜLTÜRÜNÜ TALAN CUMHURİYET DÖNEMİNİN RESMİ POLİTİKASI
Latif EPÖZDEMİR
Kürdçe eserleri Türkçe okuyan sanatçıların başında Diyarbakırlı Celal Güzelses gelir. Celal Güzelses kendisi de Kürd olduğu halde bütün yaşamı boyunca bir tek Kürdçe şarkı söylemiştir o da resmi kayıtlarda bulunmamaktadır. Celal Güzelses, 1899 yılında Diyarbakır’da doğdu. Esas adı Mehmet Celalettin’dir. 1934 yılında Güzelses soyadını almıştır. Babasının lakabı “Hesenê Derwêş”tir. Celal Güzelses’in en iyi yaptığı işlerin başında “Müezzinlik” gelmektedir. Güzelses Diyarbakır Halk Musiki Cemiyeti’nin de kurucusudur.
Celal Güzelses, Hesen Cizrewi adlı Kürd sanatçı ile de dostluk kurmuş ve Ez Kevokim adlı eseri ilk kez ondan dinlemiştir. Hesen Cizrewi Diyarbakır’da Celal Güzelses’in konuğu olmuştur. Mustafa Kemal’in “Şark Bülbülü” Celal Güzelses daha sonra Ez Kevokim adlı Kürdçe şarkıyı, “ Hele yar, çapkın yar, zalım yar” diye Türkçe uyarlayamış, büyük bir keyifle de okumuştur. İzzet Altınmeşe de daha sonra aynı eseri seslendirmiştir.
Güzelses’in yanı sıra TRT arşivinin bu “devşirme” “türkülerini o yıllarda sanatçılar, Mukim Tahir, Kel Hamza, Cemil Cankurt da seslendirmişlerdir. Daha sonraları sırası ile Mahmut Güzelgöz, Kazancı Bedih, Nuri Sesigüzel, İbrahim Tatlıses, Selahattin Alpay, Mahmut Tuncer, Kenan Temiz, Yıldıray Çınar, Atakan Çelik, Burhan Çaçan, İzzet Altınmeşe, İzzet Yıldızhan, Ruhi Su, Mehmet Özbek, Özcan Deniz, Recep Kaymak, Hüsamettin Subaşı, Seyfettin Sucu, Emrah, Alişan, Bülent Serttaş, Latif Doğan, Güler Işık, Belkıs Akkale ve günümüzün bildik Kürd kökenli şarkıcıları da bu arşiv şarkılarını yani Kürdçe asıllı ezgileri “Türkü” diye okurken hiç vicdanları sızlamamış, sıkılmadan okumuşlar bu ezgileri…
Kürdçeden Türkçeye devşirilmiş olan bu eserlerin bir kaydının da Genel Kurmay arşivlerinde olduğu savlanmaktadır.
Kürdçeden Türkçeye ‘’türküleştirilen” ilk eserlerden birisi “Kürdün gelini”dir. Bu eser bilindiği üzere “Türkmen Gelini” olarak çevrilmiştir. Şarkı Antep şarkısıdır ve kanımca aslen Kürd olan Antepli halk kahramanı Karayılan direnişi esnasında oluşmuş bir halk ezgisidir.
Kürd müziğinin hala devam eden talanına örnek olması için aklımıza gelen kimi eserleri şöyle sıralayabiliriz.
Şivan Perwer’in okuduğu “De Lorî” Kürd ağıdını, yakın akrabası Güler Işık “Şey Yani” olarak değiştirip okudu.
Bir Kürd oyun şarkısı olan ve Kemal Sunal, Şener Şen ve İlyas Salman‘ın rol aldığı kimi filmlerde de ‘’Türkçe” seslendirilmiş olan bir diğer şarkı da “Bir Mumdur İki Mumdur” adı ile “türküleştirildi.” Bu eser İbrahim Tatlıses tarafından kasete de okundu. Eserin “Yek Mûme”, ya da “Yek Mumik” esas adı ile Kürdistan’ın her yöresinde seslendirilmektedir. Bu ezgi her yörede biliniyor, dinleniliyordu.
Bir diğer eser Bitlis “yöresinden” derlenen “Bitlis’in önünde bağlar” adlı eserdir. Orjinali “Welat Çiqas Xweş û Rinde Delalê lê lê”dir. ‘’Bitlis’te beş minare” adlı “türkünün” orijinal adı ise, ‘’Were lo lawik de were”dir.
Türklerin övünerek kendilerine marş olarak kabul ettiği “Ankara’nın Taşına Bak” adlı eser Bokanlı (Doğu Kurdistan) Hesen Zirek’in “Ey Niştiman” adlı marşından talan edilmiştir. 1946 yılında Mahabat Kürdistan Cumhuriyeti sırasında bestelenen eser aynı zaman da bir ağıttır. Bu eserin ilk orijinal kaydı 1947 yılında yapılmıştır. ‘’Türkleşen” eser Ruhi Su tarafından ilk kez 1970 yılında seslendirilip kayıt altına alınmıştır.
Yine Hesen Zirek’ten talan edilen ve Yavuz Bingöl tarafından da okunmuş olan bir diğer eser de ‘’Ayva nar olan da gel” adlı “türkü”dür. Zirek bu eseri “Nesri em ro bihare” diye okumuştur. Hesen Zîrek’in talan edilmiş bir başka eseri de ‘’Yella Şufêr” adlı eserdir. İbrahim Tatlıses bu eseri “Yallah Şoför” olarak Türkleştirmiştir.
“Hey berde, berde lo lawo destê min berde” şarkısı, “makaram sarı bağlar, kız söyler gelin ağlar” ise bir başka eserdir.
İzzet Altınmeşe adlı bir başka Diyarbakırlı Kürd şarkıcı da büyük bir zevkle Kürdçeden talan edilmiş eserlere hem yeni yorum yapmış, hem çevirmiş hem de seslendirerek ‘’Türk Halk Müziği” arşivine kazandırmıştır.
Şıvan Perwer’in büyük bir coşku ile seslendirdiği “Lê Nazê nazê ” eseri, “naze etme bu nazı” adı ile keza, “Lê Xanimê ha Xanimê” şarkısı da, “Le Hanım” olarak kayıt altına almıştır. Keza “Hinê bînin teştê kin, binin destê zavê kin” adlı eser, İzzet Altınmeşe tarafından katledilerek “Kınayı getir aney” olarak okundu. “Sê tişt hene” adlı şarkı önce Altınmeşe daha sonra da Tatlıses tarafından, “Bu dünyada üç şey vardır sevilir” adı ile okundu. Kürdçenin “Lorke lorke, kêrê bîne penir hûrke”si de “Diyarbakır Güzel Bağlar” olarak, “Esmer” adlı şarkı “Kibar Yarim Esmerim” olarak Türkleştirilmiştir. Asker marşı olarak bilinen “Ay Akşamdan Işıktır” Kürdçe orjinlidir ve “Edlê Yemman” olarak bilinmektedir. Bu şarkıyı da Ahmet Sezgin “Yaylalar” adı ile tanıtmıştır. “Ax Sinem Sînemê” adlı şarkı da yine Altınmeşe tarafından “Zap Suyu derin akar” olarak okunmuştur.
Kürdçenin Tehsin Taha şarkısı “Gulnişan”, “Güllüşah güllüşah” olarak ve “Min xem deryaya evinê” de “ayağında kundura” diye okundu.
Yine Tehsin Taha’nın “Rabe Cotyar” şarkısı Mehmet Özbek, tarafından talan edilerek “Beyaz Gül, Kırmızı Gül” diye arşivlenmiştir.
Sözleri Delil Doğan’a ait olan “Canê Canê” Şivan Perwer tarafından seslendirildi. İbrahim Tatlıses “Caney Caney” diye “Türkçeleştirerek okudu.
Zahid Brifkani’nin“ Çawit cûwane Leyla” Kürd müziğinin şahı Dengbêj ŞAKIRO’nun öz yiğeni Özcan Deniz é Çavuş kızı Leyla” diye “Türkçeleştirip” okudu.
Şivan Perwer ” Lê Dotmam”ı “ben yetim, ben yetim” olarak okumuştu.
“Çiya bi berf u dumane” İbrahim Tatlıses, tarafından “Zurnacı İbo Dayı” olarak okundu.
Arif Sağ’ın seslendirdiği “Kar yağar kar üstüne” olarak bilinen şarkının sözleri, “Destê xwe bide destê min tu keremke em herin Şêmûgê”dir.
Neşet Ertaş’ın okuduğu “Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca”adlı şarkının da orjinali Kürdçedir. Rustemê Îsko adlı Kürd sanatçı “ Min Te Dîti Bû“ adı ile Kürdçe olarak şarkıyı seslendirmiştir.
Ünlü Kürd destanı Zembil Firoş’un öyküsünü konu alan İsa Berwari’nin meşhur “Zembilfiroş” adlı eseri Seyfettin Sucu tarafından “Ecel gelirse bu cana” diye “türküleştirilmiştir.”
Zülfü Livaneli, “1987 yılında seslendirdiğiniz sözleri Ülkü Tamer’e ve bestesinin de kendine ait olduğunu belirttiği, ‘Mayın’ adlı eserin ilk kaydı 1960 yıllarında Erivan radyosunda yayınlanan Kürd halk ezgisi olan ‘Keleşo’ ezgisinin müziği ile aynıdır. Livaneli bu durum kendisine sorulduğunda ise, “Aynı makamdan olduğu için sadece benzerlik var” diyerek yanıt vermiştir.
Adnan Şenses’in okumuş olduğu “Ada sahillerinde dolanıyorum” adlı eserin de orijinal olarak Kürdçedir ve halen Fransa’da yaşayan ünlü Kürd müzik topluluğu Kamkars Kardeşler tarafından ilk kez Soranice olarak kayıt altına alınmıştır.
Doğu Kürdistanlı Kürd şarkıcı Mercan’ın ‘’Kevirê Dil” şarkısını Ajda Pekkan 1970 yılında “Viens Dans Ma Vie” adıyla Fransızca okudu. Daha sonraları aynı şarkı bu kez de 1977 yılında “Baksana Talihe” adı ile Türkçeleştirildi. Bu şarkı yakın zamanda Göksel adlı şarkıcı tarafından da okundu.
Kuşkusuz bu talan ve yağmaya gösterilebilecek yüzlerce örnek vardır. Tarihte 28’i aşkın devlet kuran Kürdler son yüzyılda devletsiz bir toplum kaldıkları için binlerce yıllık kültürleri, sanatları; maddi manevi tüm varlıkları yağmalandı.
Türküleştirme diğer halklar bakımından da yüzlerce örnekle açıklanabilir. Örneğin “Sarı Gelin” Erzurum Türküsü olarak bilinir ama orijinali “Sargalin”dir ve Ermenicedir. Keza “Osman Aga ve Yedikule, Kadifeden Kesesi’’ adlı eserler de Rumcadan talan edilmiştir.
Bilinen şarkıların orijinalini şarkıyı dinlerken tınısından çıkarmak mümkündür. İyi bir müzik kulağı olan kişiler bir müzik eseri çalındığında orijinali hakkında fikir beyan edebilir.
Kaynak: Latif Epözdemir, Kemalizmin Türklüğü İnşa Uğruna Yaptığı İnkar, Tahrifat ve Manipülasyonlar