Irak devleti kara ve hava sahalarının sınır güvenliğini korumak ve savunmak konusunda yeterli askeri ve diplomatik kabiliyete sahip değildir. İki yıl önce İran destekli füze saldırıları ile Koysancak’ta onlarca kişi katledildi, Irak ses çıkaramadı. Yıllardır ülkeye karadan ve havadan saldırılar düzenlenip günlerce operasyonlar yapılarak dağ taş bombalanmakta. Irak devletinden ses çıkmıyor. Son olarak da füze saldırıları Uluslararası Erbil Havaalanı’na yapıldı, Irak devleti yine kayıtsız. Belli ki Irak devleti içte ve dışta açık bir güvenlik zaafı yaşıyor. Ya da Irak devleti, Kürd karşıtı nizamın kirli emellerine yataklık yapmaktadır. Kürd karşıtı nizamın piyonları ise Güney Kürdistan’daki meşru statüyü yok etmek için hareket halindedirler.
Güney Kürdistan’daki federal statü Irak anayasasının cevaz verdiği ve uluslararası toplumun meşru kabul ettiği anayasal bir statüdür. Irak devleti kendi anayasasının edimlerini yerine getirmiyor. Anayasada belirtilen bütçe payını Kürdistan bölgesine göndermemekte ısrar eden Irak devletinin amacı Kürd karşıtı nizamın talebi doğrultusunda Kürdistan bölgesinde ekonomik buhran yaratarak halkı yönetime karşı isyana ve yerel yönetime karşı güvensizliğe itmek istiyor. Belli ki Irak devleti de Kürdlere karşı düşmanca politikalar sürdürüyor.
Keza, Irak devleti Anayasanın 140. Maddesini yürürlüğe koymaya yanaşmıyor. Böylece statüsü belli olmayan bölgelerde güvenlik sorunları baş gösteriyor. Son füze saldırısının Kerkük’ten ateşlendiği tespit edildi. Kerkük’teki statü belirsizliği ciddi güvenlik zafiyetine yol açmaktadır.
Bu nedenle Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR olarak, meşru Güney Kürdistan bölgesi üzerindeki tehditlerin bertaraf edilmesi içi Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi’ni göreve davet ediyoruz. Söz konusu olan meşru bir statünün güvenliğidir. BM derhal bu güvenlik zafiyetine müdahale etmeli ve Kürdistan üzerindeki tehditler konusunda güvence sağlamalıdır.
Bölgedeki koalisyon güçleri derhal ortak güvenlik çalışmasına katılmalıdır.
ABD bölgedeki güvenlik çalışmasına müdahil olmalı ve dış saldırılar konusunda Kürdistan bölgesine gereken desteği vermelidir.
Uluslararası toplum Kürdistan’daki referandum sonuçlarını kabul etmeli ve bu sonuçlara saygı göstermelidir.
Irak devleti 140. Maddeye uymalı, Kerkük ve Sincar’da dahil olmak üzere Kürdistan yerleşim alanlarının tümü bölge hükümetine bağlanmalı ve bu bölgenin güvenliği Peşmerge’ye devredilmelidir.
Irak, Kürdistan’ı, ABD ve Koalisyon güçleri ortak bir savunma gücü oluşturmalı ve bu güç bölgedeki tüm iç ve dış odaklı terörist grupları, şer odaklarını bölgeden çıkarmalı, Irak’ın kara ve hava sahaları üzerindeki denetimi sağlanmalıdır. Kürdistan yönetimindeki bölgeler ile statüsü belli olmayan diğer Kürdistan yerleşim yerlerindeki tüm yasadışı faaliyetler yasaklanmalı, tüm silahlı gruplar silahsızlandırılmalı, Kürdistan hükümeti yasadışı tüm grupların etkinliklerine karşı gereken cezai işlemleri hemen başlatmalıdır.
Erbil saldırısını kınıyoruz.
Kürd karşıtı nizamın piyonları ile tüm şer odakları bilmelidir ki tüm yurtsever Kürdlerin kalbi Erbil’de atmaktadır. Şer odaklarının tüm oyunları boşa çıkarılacaktır. 17.02.2021
HAK-PAR BASIN BÜROSU