Sevgili vatandaşlar,
Aralarında Kürd milleti çoğunluğunun da bulunduğu Müslümanların bir ay süren oruç ayından sonra nihayet Ramazan Bayramı kutlaması başlıyor.
Kuşkusuz ki, bu bayram kutlaması öncekilerine benzemeyecek. Dünyanın 200’den fazla halkının başına musallat olmuş olan salgın hastalık milletimizin yaşadığı coğrafyalarda da etkili olarak sürüyor.
Görünen o ki; bu bayram el öperek, kucaklaşarak ve ebeveynler ziyaret edilerek geçmeyecek. Çocuklar, ev ev dolaşarak şeker toplayamayacak, sevinemeyecek, bayram sevincini hissedemeyecek. Belli ki bu bayram eski bayramlara benzemeyecek. Bu bayramda hayatı eve sığdıracağız.
Kuşkusuz ki bayramlar, insanlar arasında sevgi ve saygının açığa çıktığı zamanlardır. Bir selam vermek, bir el öpmek, kalbe hoşgörü ve sevinçler doldurmak, bayramın erdemidir. Bu bayram herkesin tek başına kutlaması zorunlu olan zamana denk geldi. Gelecekte daha uzun ve daha çok birlikte olmak için bu günler evde kalmalıyız.
Daha da önemlisi, kinin, nefretin ve garezin olmadığı zamanlardır bayramlar. Bayramlar, insanların dargınlıklarını unuttukları, barışarak kucaklaştığı, hoşgörünün yeniden filizlendiği günlerdir.
Bu salgın koşullarında yüz yüze, yan yana, el ele, kucak kucağa olamayacağız belki ama; kalplerimizi yan yana koyarak ülkemiz ve halkımız için güzel günler dileyebilir, ulaşabildiğimiz tüm insanlarımızı bir telefonla da olsa hatırlayabilir onları sevindirebiliriz.
Hayat yaşamaya değer ve ona değer katan da sevgi ve hoşgörüdür. Vefa insanlara özgüdür. Hatırlamak, anmak, arayıp sormak; vefalı olmak demektir. Dostluk paylaşıldıkça boy verir.
Bu bayramda dargınlıklarımıza son verip barışalım, uzaktan da olsa kucaklaşalım, dostluklarımızı tazeleyelim. Birbirimizi doğru anlayalım, kötülükleri, kin ve garezi, olumsuz düşünceleri, öfkeyi, öc alma duygusunu, kırgınlıklarımızı bir tarafa bırakalım, ortak yanlarımızı yüceltip farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak yorumlayalım, böyle kabul edelim. Şiddet ve gerilimi geriletelim. Konuşmayı ve diyaloğu önemseyelim.
Umarım ki bu bayram adalet ve eşitlik duygularımızı istisnasız geliştirsin. Empati ve kıyas duygumuzu arttırsın, insaf ve merhametimizi bollaştırsın. Zulme, baskıya, haksızlığa, adaletsizliğe karşı tepkilerimizi ortaklaştırsın.
Bu bayram vesilesi ile kalbimize sevgi ve merhamet dolsun. Kendimize hak ve reva gördüğümüz tüm imtiyaz ve ayrıcalıkları birlikte yaşadığımız kesimlere, ezilen ve tüm demokratik ve temel insani haklarından yoksun bırakılmış olan halklara da tanımayı ilke haline getirelim.
Unutmayalım ki, özgür ve demokratik bir düzeni, eşit ve adil olan bir geleceği kurmak bizim ellerimizde. Aynı göğün ezgileri olarak yaşam boyu sevgi ile kucaklaşarak birlikte yaşayabiliriz.
Bu bayramda evde kısıtlı kalınmışlık, özgürlüğün değerini bir kez daha hatırlatsın hepimize. Özgürlüğün ne kadar gerekli ve değerli olduğunu hatırlayalım. Herkesin özgür bir yaşama kavuşabilmesi için kenetlenelim, özgürleşmeyi tüm uluslar için temel bir hak olarak benimseyelim. Bu bayramdan sonra ve tüm zamanlarda artık özgürlük vazgeçilmezimiz olsun. Özgür günler gerçek bayramımız olsun.
Bu bayram el sıkışıp öpüşmeyeceğiz ama gönüllerimizi yan yana koyup öpüştürebiliriz. Bağışlayıp helalleşebiliriz. Özgürlük ve barış, eşitlik ve adalet yaşam ilkeniz olsun, vazgeçilmeziniz olsun. En büyük bayram özgürlüğünüz olsun.
Sizlere bayram tadında özgür ve mutlu yarınlar dilerim. Daha mutlu bayramlarda bir arada olmak ümidiyle bayramınızı en derin saygılarımla kutlarım. 24.05.2020
Latif EPÖZDEMİR
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR
Genel Başkanı
About Post Author
