GÜNCEL

Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR: ‘’Ulusal birlik ulusal güçlerle mümkün olur”

Son günlerde “Ulusal birlik, Ulusal İttifak” gibi çağrıları sıkça duymaktayız. Gerek Rojava’da gerekse de Rojhılat’da ki gelişmeler ve bu gelişmeler karşısında Kürd halkının yalnızlaştırılması, Kürd karşıtı nizamın Kürd ve Kürdistan gerçeklerini karartmaya çalışması sonucunda Kürdler bir kez daha anladı ki, Kürd halkı acımasız bir çember içinde sıkışmış durumdadır.

 

Başını HDP’nin çektiği bu birlik bandosunun çağrısına halkımız yabancı değildir. HDP ve onun arka bahçesindekiler ne zaman ki siyaseten bir daralma yaşarlar, hemen ulusal birlikten söz etmeye başlarlar. Bunu geçmişten bugüne dek hep yaptılar. Ne var ki bu kesimler, soluk alıp toparlandıktan sonra da bu talebi bir kenara fırlattılar. Bu nedenle HDP patentli ulusal birlik çağrılarının sonuç alacağına inanmak saflıktır.

Ulusal birlik ulusal güçlerce gerçekleştirilir.

HDP kendisini “Türkiye Partisi”, “ortak vatancı, ortak devletçi ve ortak bayrakçı” ilan etmiş, “üniter devlet yapısını” savunan bir parti olduğunu defalarca dile getirmiştir. HDP’nin kendisi, “Kürd” partisi olmadığını dile getirmektedir. Bu durumda HDP’nin “Kürd ulusal” birliğinde ısrarını hayra yormamak lazım. Bu istemin bu kez de siyasette hendekler açmayacağına dair kim güvence verebilir.

HDP, bütün Kürd siyasi çevrelerine çağrı yapıldığını dile getirmektedir. Oysa ki, bu meyanda bugüne dek ne HDP’den ve ne de ona tutunarak, ona eklemlenerek siyasal hayatlarını sürdürmeyi uman herhangi bir kesimden HAK-PAR’a bir görüşme talebi ya da çağrı ulaşmamıştır. HAK-PAR zaten başından beri bu çevrelerin birlik konusundaki çağrılarını samimiyetten uzak bulduğu için bu çağrılara ve oluşumlara kapılarını kapalı tutmaktadır.

HAK-PAR yurtsever ve demokratik güçlerin güç birliğini önemsemekle beraber, ulusal bir program ve anlayışa sahip olmayan kesimlere itibar etmemektedir.

Ne HDP ve ne de onun etrafında birikmiş kesimler Kürd Ulusal Birliği konusunda samimi değillerdir. Çünkü onların bu anlamda secereleri düzgün değildir.

Bu çaba olsa olsa “Ulusal birlik” adına Kürdlerin güneyde kazandığı kazanımları berhava etmeye, Kürdleri bir kez daha birlik esprisi ile götürüp dönüşü olmayan çıkmaz yollara sürmeye, Kürd halkının soylu ulusal demokratik taleplerini dejenere ederek, kollektif ve ulusal haklarından uzaklaştırmaya, Kürd halkının kaderini egemenlerin insafına terk etmeye hizmet edecektir.

Başını HDP anlayışının çektiği bu çaba halkta karşılık bulmayacaktır.

Kendi kişisel ve örgütsel çıkarlarını ve geleceklerini, Kürd ulusunun ulusal çıkarlarından ve geleceğinden önde gören kişi ve kurumların birlikten anladıkları şey olsa olsa onların çıkarlarının etrafında birleşmek olur, onlara taze kan devşirmeye yarar. Bu da Kürdlerin özgür geleceğine yeni bir şey katmaz.

Henüz kendi aralarında birlik kurup barışık yaşamayı becerememiş kimi kesimlerin, HDP politikalarından umar bulmaya devam etmesi ve bu konudaki ısrarcı tutumu ise, onları giderek halktan soyutlamaya götürecektir.

Kürd halkı Ortadoğu’da bir hukuk mücadelesi sürdürmektedir.

Kürd halkı siyasal bir statü kazanmak için yüz yıldır mücadelesini sürdürmektedir. Hiç kimsenin Kürdlerin geleceği ve kaderi ile oynama hakkı yoktur. Kürd Ulusal Birliği’ni gerçekleştirmek ciddi örgütlerin ve kişilerin işidir.

Ulusal birlik değerlidir, günü kurtarma politikalarına kurban edilemez.

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ / HAK-PAR-BASIN BÜROSU

 

About Post Author