Kürdistan Federe Bölgesine karşı hasmane tutumdan vazgeçilmelidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, 18 Eylül 2017 tarihinde Silopi/Habur bölgesinde namluları Kürdistan Federe Bölgesine çevrilen çok sayıda tank ile askeri tatbikat yapıyor.
25 Eylül 2017 tarihinde “bağımsızlık referandumu” yapmaya hazırlanan Kürdistan Federe Bölgesi’ne gözdağı vermeye yönelik başlatılan bu askeri tatbikat ile Türkiye’yi yönetenlerin son günlerde takındıkları sert tutum ve Kürt karşıtı söylemlerin Türkiye sınırları içinde yaşayan 25 milyon Kürdü rencide ettiği unutulmamalıdır.
Kürdistan Federe Bölgesine düşmanlık Türkiye’ye her hangi bir faydası olmayacaktır.
Kürdistan Federe Bölgesi ile uygar, dostane ve iyi komşuluk ilişkileri Türkiye’nin ekonomik olarak da gelişmesine, iç barışına, hem bölgesel olarak hem de uluslararası alanda itibarının güçlenmesine faydası olacaktır
Türkiye, Kürdistan Federe Bölgesi ile geliştirdiği ve kendisinin de çok büyük menfaatler sağladığı ekonomik ilişkileri, petrol ve doğal gaz alanlarındaki ayrıcalıklı konumunu tehlikeye atarak ne kazanacaktır?
Türkiye hiç olmazsa bu günden sonra adil olmalıdır.
Kürdistan Federe Bölgesine karşı hasmane tutumundan vaz geçmelidir.
Zira Ortadoğu yeniden şekillenirken politikalarını Kürt karşıtlığı üzerine kuranlar mutlaka kaybedeceklerdir.
Kürtler her türden toplu katliama, soykırıma tabi tutularken, Türkmenler, Araplar da dahil tüm Irak kan gölüne çevrilirken, talan edilirken sınırda askeri tatbikat yapmayan Türkiye’nin Kürtlerin kendi kaderini belirlemek için sandık başına gitmesi, Referandum gerçekleştirmesi nedeniyle sınıra asker yığması, Türklerle Kürtlerin kardeşliği sloganının ne kadar sahte olduğunun da göstergesidir.
Türkiye Irak’ın iç işlerine müdahale etmemelidir.
Kürdistan Federe Bölgesini tehdit etmekten vaz geçmelidir.
Her millet gibi Kürtler de farklı milletlerle bir arada yaşamaya da ayrılmaya da karar verme hakkına sahiptir.
Komşularına düşen bu karar saygı duymaktır.
Irak anayasasında federal bir bölge olarak tanınan, Türkiye dahil pek çok devletin ikili anlaşmalar imzalayarak fiilen tanıdığı, ekonomik ve ticari ilişkiler geliştirdiği Kürdistan Federe bölgesi’nde yaşayanların kendi gelecekleri ile ilgili karar vermeleri Türkiye’yi ilgilendirmemelidir.
Türkiye askeri tatbikatı durdurmalı, tehditlerden vazgeçerek, Kürdistan Federe Bölgesi ile iyi ilişkilerini geliştirmenin adımlarını atmalıdır.
19.09.2017
HAK-PAR
BASIN BÜROSU