28.12.2012 (bugün) Diyarbakır Ulu Camii önünde Roboski katliamının yıl dönümü nedeniyle Hak ve Özgürlükler Partisi Diyarbakır il örgütü tarafından basın açıklaması okundu. Daha sonra da parti yönetici ve üyeleri tarafından bildiriler dağıtıldı.
Dicle Fırat İnisiyatifi grubu sorumlusu Muhittin Batmanlı, Azadi İnisiyatifi yöneticisi Adem ÖZCAN, Hak ve Özgürlükler Partisi genel başkan yardımcıları; Bayram BOZYEL, Arif SEVİNÇ, Reşit DELİ, Hasan DAĞTEKİN, Hak ve Özgürlükler Partisi parti meclisi üyeleri; Ramazan MORAY, Sabahattin KORKMAZ, Necati BAYRAM, Mustafa KALHAN, Diyarbakır il örgütü yöneticileri, ve parti üye ve taraftarlarının katıldığı basın açıklamasında Roboskide katledilenlerin resimleri katılımcılarca taşındı, “ji bo zarokan gule, ji bo kujeran xelat” , “me kareseta roboskiyê jibîr nekir, em ê nedin jibîkirin”, “Zarok terorîst, qisas qehreman!!!” “duh 33 gule, îro 34 guneh” yazılı pankartlar açıldı.
28.12.2012 saat 12.30 da Cuma namazının ardından Diyarbakır Ulu camii önünde okunan basın açılamasının Türkçesini; Parti meclis üyesi Sevgi ÇELİK MORAY,Kürtçesi; Diyarbakır il başkanı Vasıf KAHRAMAN tarafından okundu. Basın açıklamasından sonra da parti yönetici üye ve aktivistler tarafından bildiriler dağıtıldı.
Sevgi ÇELİK MORAY’IN okuduğu basın açıklaması;
KAMUOYUNA
Bir Yıl önce bugün Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucunda Roboskî de 34 sivil ve masum Kurd köylüsü hunharca katledildi.
Roboskî, bir kaza veya hedefte yanılma olayı değildir. Merkezi düzeyde tasarlanan ve taammüden işlenen kitlesel Kurd katliamıdır. Amacı ve uygulaması bakımından da Koçgirî, Sason, Zîlan, Dersim ve “33 kurşun” trajedisinin bir devamıdır.
Kurd kamuoyunun yoğun tepkisine, medyanın ve sivil toplumun ısrarlı takiplerine rağmen, bir yıldır sorumlular ortaya çıkarılmamış, ciddi bir soruşturma dahi açılmamıştır.
Bu açıdan AKP hükümeti, DP hükümetinin 1950’ ler de General Muğlalı olayındaki duyarlılığı dahi gösterememiş, aksine hava kuvvetlerini ödüllendirerek ve birçok açıklamayla işlenen katliama arka çıkmıştır.
Türk yargısının Kurdistan’ daki devlet cinayetlerine yaklaşımı ise öteden beri “düşman hukuku” yaklaşımıdır. Bu açıdan İstiklal Mahkemeleriyle Özel Yetkili Mahkemeler arasında hiçbir fark yoktur.
Roboski katliamından çıkarılması gereken iki trajik sonuç daha vardır; biri Kurd köylüsünün yoksulluk sorunu, diğeri Kurdistan coğrafyasını ailesine kadar bölen, ayıran gayri meşru sınırlar sorunudur. Aslında sınır cinayetleri, kaçak katliamları hep olagelmiştir. Fakat çok azı medyaya yansımış, kamuoyuna mal olmuştur.
Yüz yıldır bu coğrafyada Kurdlere reva görülenler; ret ve inkar, asimilasyon, zorunlu göç, köy yakmalar, askeri operasyonlar, işkence ve toplu tutuklamalar insanlığa karşı işlenen suçlardır. Akıl, vicdan ve izan sahibi olan her insanın bu sömürgeci uygulamalara karşı çıkması ve Kurdlerin haklarını savunması gerekir.
Kurdler mazlum, mağdur ve masum bir halktır. Bütün özgürlük talepleri ve hak arama çabaları meşrudur. Kurd ulusunun da bütün medeni milletler gibi kendi coğrafyasında özgür ve bağımsız yaşama hakkı vardır.
Kurdlerin özgürlüğü, kimsenin hakkını zayi etmez. Aksine Türklerin ve diğer halkların da özgürlüğü, refahı ve mutluluğunu getirecektir. Zira bu anlamsız, yıkıcı ve yok edici savaşı sonlandıracaktır.
Birinci yıl dönümü vesilesiyle Roboskî katliamını kınıyor, mağdur ailelerinin acısını yürekten paylaşıyor ve kamuoyunu daha çok duyarlı olmaya çağırıyoruz.
28 Aralık 2012-Diyarbakır
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ (HAK-PAR)
Diyarbakır İl Örgütü
Roboski katliamının yıl dönümü nedeniyele Hak-Par Diyarbakır il örgütünde siyah bez ve “em roboskî nadın jibîrkrin, 52 hefteye kujer diyar nebûn, 52 hefteye dewlet lêborîn naxwaze.”
Yazılı pankart asıldı. Ayrıca şehrin çeşitli yerlerinde “ Duh 33 gule, îro 34 guneh” û “zarok tên gulebarankirin kujer tê xelatkirin” yazılı pankartlar asıldı ve bu pankartlar bir hafta boyunca asılı kalacak.