Hak ve Özgürlükler Partisi, üniter devleti reddeder. Kürt sorununda ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını ilkesel olarak benimser. Sorunun çözümü için, Türkiye’nin Kürt ve Türk halkının eşitliğine dayalı demokratik ve federal bir tarzda yeniden yapılandırılmasını savunur.
Yeni Bir Toplumsal Sözleşme
Türkiye için uluslararası hukuk normlarına uygun; çoğulcu, katılımcı, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü esas alan demokratik bir anayasayı gerekli görüyoruz. Öngördüğümüz anayasa; toplumsal ve kültürel çoğulculuk esasları üzerinde bireysel, grupsal ve toplumsal hak ve özgürlükleri teminat altına alacaktır.
Böyle bir anayasa, en geniş toplum kesimlerinin katılımı ve tartışması sonucunda gerçekleştirilecek; devletin ve toplumun çok kültürlülüğe, çok dilliliğe çok sınıflılığa ve çok dinliliğe göre yeniden yapılandırılarak demokratikleştirilmesi; sivil toplum ve bireyin öne çıkarılması için çalışılacak. Vatandaşını tebaa gibi gören bir devleti değil, vatandaşına hizmet götüren. bir devlet yapılanması sağlanacak.
Ademi merkeziyetçi bir anlayışın yerel yönetimler eliyle hayata geçirilmesini, hem toplumun hem devletin demokratikleşmesi için gerekli görüyoruz. Yerel yönetimleri düzenlerken katılımcılık ve çoğulculuğun evrensel ilkeleri esas alınacak. Yerel yönetimler özerk yapıya kavuşturulacak.
Siyasi partiler yasası ve Seçim yasası ülkenin çoğulcu yapısına göre yeniden düzenlenecek.
Seçilmiş yöneticilerin halkın oyu veya yargı kararı dışında görevden alınmasını önleyen yasal düzenlemeler getirilecek.
Belediye ve İl Genel Meclisleri toplumsal çoğulculuğa ve renkliliğe uygun aktif temsil kurumları haline getirilecek.
Eğitim, sağlık, iç güvenlik ve yerel vergi gibi konular özerk yerel yönetimlere terk edilecek.
Belediye ve İl Genel Meclisleri temsilcilerinden Yerel Bölge Meclisleri oluşturulacak.
Valiler, Kaymakamlar, emniyet müdürleri seçimle saptanacaklar.
Toplumsal barışın sağlanması için Olağanüstü Hal Rejimi, anayasal bir kurum olmaktan çıkarılacak. Köy koruculuğu, özel tim, JİTEM gibi tüm kurumlar kesinlikle tasfiye edilecek; köy koruculuğunun yarattığı sonuçların toplumsal yarara göre rehabilitesi yapılacaktır.”
Parlamento ve Hükümet
Mevcut seçim sistemi değişik toplum kesimlerinin parlamentoya ve yerel yönetimlere yansımasına olanak vermiyor. Partimiz, bunu değiştirmek için demokratik bir seçim sistemi getirecektir.
Parlamentonun saygınlığına gölge düşüren, milletvekillerinin iş takipçiliği, adli cürümler işlemesi, rüşvet ve benzeri nedenlerle dokunulmazlık zırhına bürünmeleri önlenecek; milletvekillerine görüş ve düşüncelerinden ötürü yaptırım öngören yasal dayanaklar ise kaldırılacaktır.
MGK ve Ordu
Seçilmişleri atanmışlar karşısında etkisiz bırakan ve bugünlü vesayet rejimine yol açan MGK ve benzeri kurumlar anayasal kurum olmaktan çıkarılacak; ordunun iç güvenlik konularına karışması önlenecek, ordunun sivil otoriteye tabii olması için gerekli yasal değişiklikler gerçekleştirilecektir.
İnanç Özgürlüğü ve Laiklik
Türkiye’de siyasal sistemin bugünkü haliyle laik olduğundan söz edilemez. Devlet, Diyanet İşleri Teşkilatı, okullarda zorunlu din dersleri ve benzer uygulamalarla din alanına müdahale etmektedir, din ve vicdan özgürlüğü karşısında tarafsızlığını yitirmiştir, kimi inanç gruplarına baskı yapılırken kimilerine de imtiyaz tanınmıştır. Bu nedenle ortaya bir tür devlet dini ve devlet mezhebi çıkmıştır.
Sistemi gerçekten laikleştirmek için, devletin din alanından elini çekeceğiz. Herkes dini inancında özgür olacak. Devlet dini inançlar karşısında tarafsız olacak, ne inancından dolayı kimseye veya herhangi bir dine, mezhebe ve gruba baskı yapılacak, ne de imtiyaz tanınacaktır.
Devlet bütçesinden dinlere ve mezheplere pay ayrılmayacak, her dini kesim kendi harcama ve giderlerini kendisi karşılayacak.
Devlet yalnızca inanç özgürlüğünü güvenceye almak ve kamu düzeninin gerekleri bakımından denetim görevini yapacaktır.
Hukuk ve Yargı
Hak ve Özgürlükler Partisi, ülkede çağdaş, demokratik hukukun egemen kılınması; adaletin gecikmeden ve eşit dağıtılması için gerekli hukuksal reformların gerçekleştirilmesine çalışılacaktır. Yeni Anayasa çerçevesinde tüm kanunlar çoğulculuğa ve renkliliğe göre yeniden düzenlenecektir.
Temiz toplum için gerekenler yapılacak; yargının bağımsızlığı, bütünlüğü ve yargıç güvencesi sağlanacaktır.
İdam cezası tümüyle kaldırılacak; iddia, savunma ve yargı hakları dengeli ve eşit tutulacaktır. Yargı-lama süreci saydamlaştırılacak; polis tutanakları ve istihbarat raporları kişiler için ulaşılabilir ve açıklığa kavuşturulacaktır. Yargı sivilleştirilecek; ceza yargılamasında özel yetkili mahkemeler ve Askeri Mahkemeler kaldırılacak, olağanüstü dönemlerin yargı düzenlemelerine son verilecek.
Eğitim ve Kültür
Bilgi ve yaratıcılık, bir insanın yaşamında ve toplumsal kalkınmada belirleyici bir öneme sahiptir. Teknik ve ekonomik alandaki gelişmeler bilginin ve yetkinliğin önemini daha da artırdı. Telekomünikasyonun alabildiğine gelişmekte olduğu, bilgisayarın yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde bilgili ve yetkin insanların yetiştirilmesi kaçınılmaz bir görevdir.
Pedagojik gelişmeyi teşvik etmek amacıyla eğitim ve öğretimde değişik alternatiflerin oluş-ması şarttır. Bu aynı zamanda, bireyin seçme özgürlüğünü artırır.
Türkiye’de eğitim politikası çok kültürlülük esasına aykırı, ırkçı ve şovendir. Partimiz, eğitimi bu öğelerden arındıracak; hem diller ve kültürler hem de bireyler arasında fırsat eşitliğini sağlayacaktır.
Yurttaşların, eğitim ve bilimin olanaklarından yararlanmasının sağlanması için devletin, eğitim konusunu kâr malzemesi yapmaktan vazgeçmesi gerekir. Eğitimi yüksek ve verimli olmayan bir toplum, demokrasinin olanaklarından hakkıyla yararlanamaz. Partimiz yüzyılların ihmaline uğramış olan Türkiye toplumunun eğitim düzeyini yükseltmek için öncelikler Kürtlerden başlayarak bir eğitim seferberliğinin başlatılmasını zorunlu görüyor.
Partimiz, eğitim konusunu planlarken, evrensel hukuk ilkelerini ve Türkiye’nin taraf olduğu antlaşmaları temel alacak, Türkiye’nin çoğulcu ve çok dilli yapısına göre anadille eğitim hakkının sağlanması için gereken yasal ve idari düzenlemeleri yapacaktır.
Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin toplumun çoğulcu yapısına uygun geliştirilebilmesi için merkezi bütçeden özel pay ayrılacaktır.