GÜNCEL

BASINA VE KAMUOYUNA

Konya’da seçim otobüsümüze yönelik saldırıyı protesto ediyor,

BDP yöneticilerini sorumluluğa davet ediyoruz


 

10 Mart akşamı Konya-Karatay’da Parti otobüsümüzle seçim çalışması yapan arkadaşlarımız bir grup BDP’linin saldırısına uğradılar. Seçim aracımızın yolu kesildi, taşlandı ve izlendi.

Olay Karatay İlçesi’ne bağlı Saraçoğlu Mahallesinde gerçekleşti. Arkadaşlarımız Parti otobüsüyle dört günden beri Konya ilçelerini ve kent merkezini Kürtçe müzik ve Kürtçe-Türkçe anons eşliğinde dolaştılar. Hiçbir olumsuz olay gerçekleşmedi. Halktan sıcak bir ilgi gördüler. Saraçoğlu Mahallesi ise son yıllarda Kürdistan’dan yoğun göç almış bir mahalle. Mahalle halkı Kürtçe müzik eşliğinde dolaşan seçim otobüsümüzü sıcak bir ilgiyle karşıladı. Çocuklar ve gençler otobüse binip dolaştılar. Otobüste Konya İl Başkanımız Osman Sarıtaş ve diğer kadın-erkek partililer vardı.  Yer yer inilip kent halkıyla sohbet edildi.

Ancak bir süre sonra, bu ilgiden rahatsız olduğu anlaşılan bir grup BDP’li üç araçla otobüsün yanına gelip arkadaşlarımıza saldırıya yeltendiler. Bu araçlardan biri BDP’nin giydirilmiş, yani onun amblemini ve sloganları taşıyan seçim araçları idi. Araçlarından inip tobüsü tekmeleyip taşladılar. Arkadaşlarımız bir olay çıkmaması için cevap vermediler ve yollarına devam ettiler. Yaptıkları anonsla bu tutumu kınadılar. Saldırganlar seçim otobüsümüzü izleyip anayolda bir kez daha durdurmak istediler, ama başaramadılar.

Van’daki saldırıdan sonra bu BDP taraftarlarının bize yönelik ikinci saldırısıdır. BDP yetkilileri daha önceki uyarımıza rağmen Van olayını kınamadılar. Bunu yapsalar belki de bu ikinci olay gerçekleşmezdi.

İlginçtir ki bu saldılar, tam da Batı illerinde, Urla, Aksaray ve Fethiye gibi merkezlerde BDP ve HDP’ye yönelik faşizan saldırıların yapıldığı bir dönemde cereyan ediyor. BDP ve HDP’li arkadaşlar bu saldırılarla ilgili olarak hükümeti göreve çağırıyorlar. “Bunu önlemeyenler suçun ortağı olur” diyorlar. Hatta seçimlerin güvenliği için Avrupa Komisyonu’ndan gözlemci istemekten söz ediyorlar. Peki kendilerinin yaptığı ne? Kendileri, taraftarlarının yaptığı benzer saldırılar karşısında, eğer onaylamıyorlarsa neden susuyorlar? Acaba biz de buna karşı hükümeti göreve mi çağıralım, yoksa Avrupa Komisyonu’nundan gözlemci mi isteyelim?

Umut ediyoruz ki, BDP ve HDP’li arkadaşlar bu tür engelleme ve saldırılardan yana değiller. Eğer öyleyse daha olumsuz olaylar yaşanmadan bu eylemleri kınar ve net bir tutum alırlar. Aksi halde demokrasi, insan hakları konusunda söyledikleri hiçbir söz inandırıcı olmaz.

Mağdurların kendi karşıtlarına dönüştüğü çok görülmüştür, kendileri bu hataya düşmemeli.

Biz HAK-PAR olarak bir kez daha partilerin seçim çalışmalarını engellemeye yönelik bu tür zorbalıkları şiddetle kınıyor ve herkesi sorumlu davranmaya çalışıyoruz.

Kemal Burkay

HAK-PAR Genel Başkanı

11 Mart 2014

About Post Author